beyaz bir bulut gibimisiniz
sıcak bir günde gökyüzünde salınan
peşinden koşan ışığın renklerini çalan
bir kuş musunuz özgür ve göçmen
sus kimse bilmesin derdini
kendi derdine çare sensin
yürek yaraların kabuk bağlarken
kaşıma sakın
sus kimse bilmesin
kelebek kanatlarım var şimdi...
renkleri gökkuşağı..
alın götürün beni
gelincik tarlalarına
unutmalıyım biliyor musunuz
unutmalıyım
şeytan diyor ki git
al başını git
dağlar taşlar sırtında
emeğin hebe olmuş
geçmişin bilinmez kaç yılında
işte çalıyor yine o şarkı
bilirsin ne çok severim
aldı götürdü yine maziye
sardı benliğimi eski günlerim
hangi şehrin semasında
güldünmü bin gülerdin be kızım
şarkılar,türküler söylerdin
sevdaya yol alan günlerin vardı
şiirler yazardın; kalemin sazın
sevdinmi bin severdin be kızım
rapunzel
ıssız kulende beklerken kaderini
uzattığın saçlarınmıydı
geleceğe
ne düşünürdün
hayalin neydi
yüreğime aklar düşsün
isterim
aklımdan bile geçirmem
kara yüreklileri
isleri bulaşır üstüme.....
biz bu kentin koca yüreklileri
bilmezdik kırkbeş saniyede olacakları
bilmezdik bir sabah acıya göz açacağımızı....
yıldızlar akıyordu o akşam
sıcak ateşten bir el gibi içimizde
Yaşam belki de
iki şehir arasında bir yol
tren …ya da bir otobüs penceresinden seyredilen
Hiç bir şey daha fazla acı vermez
Birini kaybettim diye
Ötekini artıktan sonra
Yitirilen teki bulmak kadar