Ayrışmamız Kanlı Olacak

ayrışmamız kanlı olacak,
ben dizelerimden vurulmuş olacağım
kanatlı baykuş ihtilalleri ilan edecek,
ay bozarınca...
hakiki lanetli güngörmüşler birgün doğacak
şapkalarını tersten giyecek bu veletler
birisi batıdan ve birisi doğudan gelecek
ortada boğazımızı sıkacaklar.
Kalkan takılmış da olabilir sancaklarına
beyhude marşlar söyler gibi önümüzden geçecekler
çığlık çığlığa geçecekler önümüzden

ayrışmamız kanlı olacak,
ben virgül koyacağım her dizemin sonuna
anatomik olarak küfredeceğim kahinlere,
acımasızca nara savuruculara,
iskeleye yanaşan gemileri zincire vuranlara,
ve yarasalara,elaleme,faytonculara,
eyvallahçılara,simitçilere,
,,,işte böyle,,,

ortaya bir bebe gibi fırlayınca ben çıldıracağım
taşlıklar kızaracak,bozaracak,patlayacak...
ayrışmamız kanlı olacak
ayrılırken gözlerimize mil çekilecek
kalplerimiz acımasızca dağlanacak...
teodor ibliseviç mahremli bir şeytan gibi
öcünü alacak karanlık adamlardan,
korkunç rüyalardan,enselenmişlerden
mahvolmuşlardan,şakşakçılardan...

viyadükaltlarına tedrisatlı bakacağız
hatta eski avrupalılar gibi yapacağız çişimizi
ayartılmış tüylü adam bizi çağırınca gideceğiz
küçükken koyboy filmleri izlerdim
bunu ordan öğrendim

eşeğe tersten bineceğiz ve sopamız olmayacak
milyonluk kutular koyacaklar önümüze
ve liğmelenmiş soğanlar
soğanları alıp burnumuzu yaşartacağız.
Pimi çekilmiş bir raksçı raks edince gideceğiz
kokuşmuş bir lokomotifin önünden geçip
alkolik ve melonkolik ve tütenkoliklere
selam edip geçeceğiz

ayrışmamız kanlı olacak
ay bozarınca,kanatlı baykuş ihtilalleri ilan edecek
hakiki lanetli güngörmüşler birgün doğacak
şapkalarını tersten giyecek bu veletler
birisi batıdan ve birisi doğudan gelecek
ortada boğazımızı sıkacaklar...