Sicim sicim ruhuma işleyen bu damgayı
İçimden nerelere atsam bilemiyorum!
Karanlık dehlizlerde gün be gün yalnızlığım;
Gökyüzüne uzanan sisli bir duman şimdi...
Yontulmuş sevgilerin basmakalıp çağında,
Acımı ateştopu denizlerde yıkadım.
Sevdâya açlığımdı beni mahpus bırakan,
Lahutî kıyılarda, kumsallığı oynadım.
Solgun pencerelerin yağlı menteşesinde,
Çürüttüm yıllar yılı kan toplamış yüzümü.
Ruhumda zebaniler teftiş ederken seni,
Salgın hastalıklarla yarıştırdım sözümü.
Kahırlı kapıların ardında seyre daldım,
Görmezden gelemedim peşlenen kirişleri!
Ayrılık tufanında üstümü örttü toprak,
Geri döndüremedim 'gitmeye gidişleri'...
Kayıt Tarihi : 13.3.2006 15:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Yaşı küçük, ekndisi büyük bir yürekle tanışmak üzereyim. Ne güzel.
Şiirin mikrobunu kapmış olmak, diyor bir başka yorumcu.
Ne güzel ifadeler bunlar.
Şairimiz çok genç. Fakat şiirin mikrobunu kapmış olduğu açık.
Diğer şiirlerine de bakacağım. Bu şiirden anladığım kadarıyla o ileride üzerinde konuşulacak şeyler yazmaya aday.
Bu şiiri dahi, olgun yaşta yazdığını bildiğim nice antolojiye kayıtlı şair arkadaştan daha yakın şiire. Tek ihtiyacı Enes Ateş marka olmak istiyor mu, istemiyor mu buna karar vermek.
Enes Ateş, fark yaratmak istiyor mu.
İstiyorsa nasıl bir fark yaratmak istiyor.
Eli yüzü düzgün ifadeler ona yetecek mi.
Büyük ustaları yeterince okuyor ve neyi nasıl kurguladıklarına kafa yoruyor mu.
...........
Burada söylediğim her şeyi kendim dahil tüm şiirseverlere söylüyorum aslında.
Bir çeşit içsel ses.
TÜM YORUMLAR (9)