Ağlasan da artık kar etmez,
Ayrılık, gözyaşlarıyla sulandığı zaman.
Baksan da gözlerin kimseyi görmez,
Ayrılık, bir perde gibi bağlandığı zaman.
Ne çığlıkların duyulur, ne de o bitkin sesin,
Ne yaşama arzun kalır, ne de mutluluk hevesin,
Yanar yüreğin, dar gelir göğüs kafesin,
Ayrılık, paslı bir kurşun gibi saplandığı zaman.
Her tanıdık yüze sorar seni,
Bir ömür geçse bile hep arar seni,
Bazen yar gibi sarar seni,
Ayrılık, yatağına bir eş gibi uzandığı zaman.
Tuhaf, acı bir duygu kaplar içini,
Sen bile teselli edemezsin kendini,
Anlarsın elbet anlarsın beni,
Ayrılık,bir yara gibi içinde kanadığı zaman.
Ne kaderi suçla ne de sitem et,
Mutluluk, zaman kadar eski bir kehanet,
Senin de gözlerin dolacak, dolacak elbet,
Ayrılık,hüzünlü bir şarkı gibi çalındığı zaman.
Mutluluğa, hasret oldu kefaletin,
Yollara serilmiş o büyük asaletin,
Olmayacak git diyecek cesaretin,
Ayrılık, istenmeyen biri gibikapını çaldığı zaman.
Bir rüyaydı dersin kendi kendine onca yaşanan,
Bir avuç yaştan başka bir şey değildir sana kalan
Yük olur sana taşıdığın beden taşıdığın can,
Ayrılık,bir bıçak gibi boğazına dayandığı zaman
Kayıt Tarihi : 3.4.2009 18:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!