yakasına çiçek taksa tabanca oluyordu
beline tabanca koysa çiçek
yani ruhsatsız bir çelişkiydi
otuz senelik ömrü
ardından kim bilir neler söylenecek
çekip gitti buralardan
bir mahallede pamuklu şekerci ölür gibi
Dilsizler haberini kulaksız dinleyesi
Dilsiz kulaksız sözün can gerek anlayası
Dinlemeden anladık anlamadan eyledik
Gerçek erin bu yolda yokluktur sermayesi
Devamını Oku
Dilsiz kulaksız sözün can gerek anlayası
Dinlemeden anladık anlamadan eyledik
Gerçek erin bu yolda yokluktur sermayesi




şiirlerin yüreğime işliyor...ayrık otu şiirinde ayrı bir tat da...yüreğine sağlık.
Yanılıyorsunuz.
Ölen, PAMUKŞEKERCİ değil.
Pamukşekerci gibi sıradan birisi gibi ölen, mücadeleci, zulme uğramış, insancıl, yufka yürekli, muhtemelen subay, savaşçı kişilikli, önemli birisi...
işte şiir.
hiç sever miydi onu
bilseydi iyi havalarda martı
kötü havalarda yarasa olduğunu
yıllarca ve sessizce
vişne çürüğü pişmanlık sızdı
kalbinin kırığından
......................kutlarım günün şiirini buruk bir hüzün veriyor. aslında yaşadığımız hayatta hep böyle ikilemli tiplemeler vardır. acımak mı, üzülmek mi lazım. belki de çok başka bir dünyanın insanıydı demekten alamayız kendimizi.
Gün boyu aklımda 'ayrık otu vardı' .. bu ot hakkında neler biliyorum diye zorladım usumu .. Bronşit hastalığını iyi gelebileceğini bir yerlerden okuduğumu anımsadım sadece (belki bir takvim yaprağı, belki de kutsal suhuflardan birinde, suhuf-u Nuh mesela..)
Günün şiiri sayfasına baktığımda ;
muzip bir dumur detayı, bu ihrasat mıydı yoksa keramet mi! Birincisinde Allah'a ikincisinden şiire sığınırım..
Bu arada, ayrık otunun da aşk ve aşık gibi devrim ve devrimci olabileceğini söylesem birileri anlar belki beni..Bazı devrimler, hazin kırıklar bırakıp, eskiye özlemi alevlendirse de..
Şiir hazin bir ömrün hikayesiydi.. hem her şiirin bir romanı vardı; olabilirdi de.. ama şairler ve pamuklu şekerciler ölseler bile herkes tarafından anlaşılmazdı..(balık misali, ahhh Halim Şefik nerden geldin aklıma akşamın bu vaktinde '' balıklar ağlasalar da anlaşılmazdı'' demeyecektin ki aklını alaydım denizlerin..mavinin en sığ damarına ineydim..)
şiir güzeldi, dramatik bi gevezeye çevirdi bizi; hazin mağlup bir serencama çevirdi devrimimizi..
ayrıkotuyuzdur belki de ayrı yazılması gereken tek kelimeyizdir, belki adımız hiç bir kutsal metinde karşılaşmayacaktır..
Bir yerlerde unutmuşuzdur kalbimizi.. bundandır heyecan u hezeyanımız..
yarbaşı,yıldız seyri içim
gitme diye ağlak,
dön diye yalvarmaklı,
ne gidişine alışkın
nede!
dönüşüne duyarlı............
tebrikler üstat ım..............
Sonunu da güzel bağlayabilseydi şair, oldukça güzel bir şiir olacakmış.
Ama yine de zevkle okudum.
Tebrikler.
Fikret Şahin
yıllarca ve sessizce
vişne çürüğü pişmanlık sızdı
kalbinin kırığından
...........
Beğeniyle okudum, imge gücü yüksek bir şiirdi.
Kutlarım şairi saygıyla. Nurdan Ünsal
Sn MONASILA
Neden mi AYRIKOTU denmiş?
Çünkü ayrıkotu on altı yıl bir evin damında kalmış, denemek için ekmişler, yine çıkmış. O denli arsız bir ottur ve her yere kök salar, saçak atar, yayılır.
Bir kişi, haksızlığa uğramış. Diyelim; o bir subaydı, haksız yere, belki de bir iftira sonucu rütbesi geri alındı ve hayatı boyunca mazlumların yanında olmuştu ve gerçekten iyi adamdı.
O zaman o ölse, kabre girse de ölmez, ASLA!..
Ayrık otudur belki, çıkar yürür yeryüzüne ve kaplar, sarar vatanın her yerini.
Çünkü kalbi hâlâ haksızlığa uğrayanlarda, suçsuzken mecburen suçu kabullenenlerdedir.
Ayrıkotu yerine ORKİDE olarak tanımlanmış olsaydı, meramını bu kadar güzel anlatamaz, sadece över geçerdi!
Güzel şiirdi.
Onur BİLGE
çok güzel, yüreğinize sağlık
Bu şiir ile ilgili 30 tane yorum bulunmakta