Sene 1980 ;12 eylül askeri darbesinde,
Dönüştürüldü ülke büyük bir açık cezaevine,
Çıkarıldı hapishanelerdeki işkenceler,
Akıl almaz trajediler seviyesine,
Aldılar beni de bunlardan birine,
Diyarbakır 5 nolu askeri cezaevine,
Beni elimi bıraktığın eline sor
Kalabalıklar içinde arama beni
Elimi bıraktığın eline sor
Şehir şehir gezme bulamazsın
Hani yazdan kalan bir akşam üstü,
Gözlerin kızıla bürünmüş gökyüzüne takılmış,
Derin derin uzaklara bakarken,
Sana ışığımla göz kırpıyordum gördün mü hiç?
Oturmuş bir taşın üstüne,
Çocukluğumu verin bana
Ne zaman düşsem
Babamın güçlü elleri kaldırırdı beni ayağa
Annemin öpücüğünü saklıyorum hala koynumda
Mor entarisiyle göz kamaştırırdı hayata
Resimler çiziyordum rengarenk
Gönlüm
Nicedir niye hesapsız yaşıyorsun gönlüm
Yeter! bana zorluk çıkarma
Bak meteliksiz kaldı ruhun
Yapsana biraz toplama çıkarma
Ayrılık sireni çaldığında!!!
Sana el sallıyordu yalandan gülücüklerim
İçimdeki fırtınalardan habersizdi gözlerin
Git derken titreyen dudaklarım zorlanan dilim
Gitme kal diyordu sana esir kalbim, kafesteki sözlerim
Dolup taşacakken yağmur misali gözlerim
Sene 1980,
Hain bir günün dehşetli vaktindeyim
Askerin ayak sesleri duyuluyordu sokaklarda
Tank ve dipçiklerle uyandırılıyordu insanlar gecenin yarısında
Yurdum düşmüş derin sesizliğe
Korku sarmıştı dört bir yana
Yanar döner
Yav arkadaş ne anlamsız şey, ne kadar toysun
Ortalıkta gezen içi boş bir postsun
İnsanların yüzüne güler arkasında yoksun
Kardeşim biraz omurgan olsun
ayrılığı çok mükemmel izah etmiş, çok duygulandım.