Aynur Baydar Şiirleri - Şair Aynur Baydar

Aynur Baydar

Hava atmak nedir? Havayı elinizde top yapıp size bakanlara fırlatmak, yada havayı kucaklayıp, onlara doğru püskürtmek midir? Nedir nedir? cevap verin lütfen hava nasıl atılır? Atılanın canı mı acır? Amaç havayı atarak can mı yakmaktır? Bu bir vahşet değil midir? Atılan havanın, can yakması için ne tür işlemlerle ağırlığı ayarlanır? Durduk yerde başkalarının canının yanmasını istemek, ruhsal bir dengesizlik değil midir?
Gençlerin tekerlekleri patinaj çektirerek (bunun adı pati çekmekmiş, pati kedi ve köpeklerin ayak uçlarına verilen isimse, hayvanların patileri niye çekilir? Amaç bacaklarını mı ayırmaktır? Hayvan sevenler nerededir?) araba kaldırmaları ile arabanın yani duman çıkan tekerleklerin canı yanmaktadır. Bu durumda arabanın tekerine mi hava atılmaktadır. Yoksa kazamı oluyor, bu ses ne diye, şaşkın bakışan insan evlatlarının ödleri mi acıtılmaktadır? Hava bunun neresindedir? Tekerin için de midir?
Cistak, cistak müziğin sesi sonuna kadar açılmış arabalarla, sünnet alayı gibi caddelerde dolaşmak, araba içerisinde tıklım tıklım dolu gençlerin kulaklarına yapılan bir zulüm müdür? Kim sünnet olacaktır? Sünnet için yaşları geçmiş değil midir? Yoksa hepsi Müslüman olmaya karar vermiş bir araba dolusu yabancı gençler midir? Kendi canlarının yanacağı korkusunu, sağır olarak mı gidermeye çalışmaktadırlar?
Yaşı geçmiş hatunların, buruşuk ve pantolondan sarkan göbekleri hava aldırılarak, bizde doğum yaptık ama göbeğimiz çatlak ve yağlı değil biz de açalım cesareti verdirmek, göbeği açık bir sürü kadın oluşturmak, böbreklerini üşütmüş kadın sayısı ile üroloji doktorlarının hasta bulmak için sergiledikleri sinsi bir oyun mudur?
Kapalı mekanlarda bile CIA ajanı gibi dolaşan vatandaşlarımızın, gözlük markalarının rayban olduğu ne malumdur? Güçcücük marka karşıdan nasıl okunurda, gözlükten çıkan hava bizlere tesir edebilir?
Çaldığı halde 15 dakika açılmayan cep telefonlarının müziğinden, telefonun markası nasıl anlaşılır. Günlük kurlarla fiyat listeleri görülebilir yerlere asılmalı mıdır? Yoksa o şahıs markayı bilenlere cep telefonumu hediye edicem kampanyası mı başlatmıştır? Bu konu niçin ilan edilmemiştir?

Devamını Oku
Aynur Baydar

Ben yorgunum
Yavaş ağırdan al, sevmeni
Seven kadınlar hep üzüldü, üzdü güzelim.
Sırası değildi, şu an
Belki de bundan sonra hiç.
Nereden çıktın liselim

Devamını Oku
Aynur Baydar

Liseyi bitirecektim
Liseli akranıma gönül verdim.
Karşılaşırdık…
Zorlama tesadüf
Uzatma yolla,
Yanında gezdirdiği ortaokullu ufaklıkla

Devamını Oku
Aynur Baydar

Türk dostu ermeni Edward Taşçı yoğun bakımda
'Benim ailem 70 milyonluk Türk milleti' diyen ermeni asıllı Türk dostu Edward Taşçı Jewish Medical Center'de tedavi ediliyor.
NEW YORK - Ermeni soykırım iddialarına karşı hayatı boyunca Türklerin yanında yer alan Ermeni asıllı Türk dostu Edward Taşçı, New York'ta kaldırıldığı hastanede komaya girince yoğun bakıma alındı. Yakınlarından edinilen bilgilere göre, iki böbreği de çalışmayan 72 yaşındaki Taşçı, geçen cuma günü aniden fenalaşınca, Long Island Jewish Medical Center'a kaldırıldı. Önceki gece oksijen maskesinin düşmesi sonucu bir süre nefes alamayan Taşçı'nın beyninde hasar meydana geldiği ve bunun sonucunda komaya girdiği kaydedildi. Halen yoğun bakımda bulunan ve hayati tehlikeyi atlatamayan Taşçı'nın durumunun kritik olduğu ifade edildi. New York ve çevresinden Türk dostları hastaneye akın ederken, yıllarca katkıda bulunduğu Türk-Amerikan Dernekleri Federasyonu'na da (TADF) sayısız geçmiş olsun mesajı geldiği kaydedildi. Son 20 yıldır TADF halkla ilişkiler direktörlüğünü yürüten Taşçı, Osmanlı Ermenisi bir anne-babanın oğlu olarak Amerika'da dünyaya geldi. Bütün yaşamı Amerika'da geçmesine rağmen kendi gayretleriyle Türkçe öğrenen Taşçı, 'vatanım' dediği Türkiye ve Türk kültürü sevgisiyle tanınıyor. Başta Ermeni lobileri olmak üzere, ABD'de Türkiye'yi karalamaya çalışan tüm gruplara karşı hep Türk tezlerini savunan Taşçı, özel hayatının her kesimine de Türkiye ve Türklük sevgisinin izlerini taşımakla biliniyor. Otomobilinin plakasını bile 'Vatan' olarak seçen Taşçı, sürekli olarak ay-yıldız şeklinde kolye takıyor. Her yıl hiç aksatmaksızın New York'ta yapılan Türk yürüyüşüne katılarak büyük bir Türk Bayrağı taşıyan Taşçı, mektuplarını, üzerinde 'Bana Türk dostu derler' yazısı bulunan bir mühürle imzalıyor. New York'un Queens semtinde bulunan evini Topkapı Sarayı'nın minyatürü şeklinde inşa eden Taşçı, bu evi yine Osmanlı esintileri taşıyan sayısız eşyayla süsledi. Taşçı, paha biçilmez Türk sanat eserleri koleksiyonlarının yanı sıra geniş bir Türkçe taş plak koleksiyonuna da sahip bulunuyor. Bugüne kadar Ermeni iddialarına karşı, bu iddialara destek veren Amerikalı politikacı, bilim adamı, şirket, medya organı, öğretmen ve din adamlarına binlerce mektup yazan Taşçı, 1960'lardan bu yana New York'ta ve Washington'da görev yapan tüm Türk diplomatları tarafından saygı gösterilen bir isim. 40 yılı aşkın bir süredir Mary Taşçı ile evli olan Taşçı'nın çocuğu bulunmuyor. Yakınlarına daima, 'Benim ailem 70 milyonluk Türk milletidir' diyen Taşçı'nın, vefatı durumunda Türk bayrağına sarılı olarak Türkiye'de defnedilmeyi vasiyet ettiği belirtiliyor. TADF yetkililerinin, eşinin de rıza gösterdiği bu vasiyeti gerçekleştirmek için gerek Türkiye'nin New York Başkonsolosluğu, gerekse Dışişleri Bakanlığı nezdinde girişimde bulunduğu ifade ediliyor. Taşçı'nın vasiyetleri arasında, sayısız Türk sanat eserinin yer aldığı evinin bir Türk tarafından müze olarak korunması da bulunuyor. Türk dostu Taşçı, son olarak, 'Bana Türk Dostu Derler-Ermeni İddiaları, Gerçek Söylenmeli' adıyla, Ermeni soykırım iddialarına cevap teşkil eden bir kitap yazmıştı. Baskısı tamamlanan kitabın gelecek günlerde piyasaya çıkması bekleniyor.
EDWART TAŞÇI BİZİ BÖLMEYE ÇALIŞAN HER TÜRLÜ ZİHNİYETE EN GÜZEL CEVAPTIR. TÜM ÖMRÜNÜ VATANI VE MİLLETİ İÇİN HARCAMIŞ EN BÜYÜK MİLLİYETÇİLERDEN BİRİDİR. O HOŞGÖRÜ VE DEV KÜLTÜRÜMÜZÜN EVLADIDIR. AL BAYRAĞIMIZ ONU ŞEFKATLE SARACAK VE TÜRK, KÜRT, LAZ, ÇERKEZ, TATAR ALEVİ SÜNNİ ŞEHİTLERİN KANIYLA SULANMIŞ VATAN TOPRAĞINDA ŞEREFLE YERİNİ ALACAKTIR.

Devamını Oku
Aynur Baydar

Hani bir köy varmış
Değnekleri bağlı
Köpekleri salıkmış
Isırılanlar
Suçlu bulunur
Kötek atılırmış

Devamını Oku
Aynur Baydar

İtiraf ediyorum
Zor oldu pek zor...
Yakaladım sıkıca yüreğimi,
Ayaklarımı diredim,
Gelmiyor çıkmıyor yerinden...
Bütün olmuş,

Devamını Oku
Aynur Baydar

İşten eve yorgun argın geldiğimin şanssız bir gününde 5 dakika sonra kapı çalındı. Komşu Vildan hanım, Aynur hanım komşularla, bu akşam konsere gidiyoruz. Biliyorsunuz, bütün gün evdeyiz canımız sıkılıyor (tabii canınız sıkılır, kahve çay löp löp pasta börek sürekli dedikodu buna can mı dayanır be) sizin gibi kendimizi her gün dışarı atamıyoruz. Bizim çocuklara bu akşam göz kulak olsanız da bizde bir oh desek. Tabii canım biz çalışan kadınlar, her gün bir neşe saatin 7 sinde dışarı fırlıyoruz, İş yerlerinde de, herkes bizler gelsek de, nasıl eğlensek diye düşünüyor. Her gün ne güzellik yapsak, tiyatroya, sinemaya hatta lunaparka götürsek, döner salıncaklara bindirsek sekiz saat döndürüp, salak bir şekilde evlerine göndersek çabası içindeler. Ondandır odamın duvarları çentik dolu. Emekliliğime bu kadar yıl, ay ve saat kaldığını her sabah çizerim. Cevap veremeden Vildan hanım ve arkasında sakladığı 5 çocuk aniden fırlayıp eve doluştu. Komşum o iri cüssesine rağmen aniden puf diye kayboldu.
Evet çocuklar anneleriniz dönene kadar sizinle oyun oynar kitap okuruz. Oturun bakalım çevreme, size kırmızı başlıklı kızı okuyayım. Aynur teyze kırmızı başlıklı kız ormanda niye yürüyerek büyükannesine gidiyor? Arabaya binmiyor? Oğlum o zaman araba yokmuş. Peki otobüs, dolmuşa binse? Onlarda yokmuş. Teyze büyükannesini huzur evine bıraksalar ya, orda yemek yer, kırmızı şapkalı kızda götürmez. Çocuğum o zaman huzurevi de yokmuş. Peki teyze o kız niye kırmızı başlık giyiyor da nıke şapka giymiyor. Evladım o zaman şapka da yok muş ama kurt varmış, kurt. Yaşasın kırmızı şapkalı kız kurdun üstüne biner, kulaklarını tutar onunla oynar. Kurt büyükannesinin mi? Bu kurt vahşi çocuklar, köpek değil. Kurtlar vahşi olur. İnsanları parçalar. (Tıpkı biraz sonra seni parçalayacağım gibi) Teyze ben anladım. Babam …..artiste bu kadının çok vahşi bakışları var, beni yese demişti. Peki o kadın insanları mı yiyor? Kurt da bikini giyiyor mu? (La havle ay baban kadar kafana taş düşsün) . Neyse çocuklar bu kitabı bırakalım, pamuk prenses ve 7 cüceleri okuyalım. Teyze bu pamuk ablanın da Güzide abla gibi 7 sevgilisi mi var? Bende anaokulunda iki kızı seviyom, babamın çok hoşuna gidiyor. Aslan oğlum diyor, bana çekmiş. Teyze anaokulunda ki bütün kızları tavlıycam biliyor musun? (Senin ve babanın aslan olduğundan şüphem var ama babanın eşek, senin de sıpa olduğun kesin)
O sırada, cıyaklayarak bir ağlama sesi. Kızım ne oldu bir yerin mi acıdı? Yok Aynur teyze Koray sümüğünü yedi, ondan görüp bende evde yemiştim. Annem bana burnunu karıştıran, hele hele sümüğünü yiyen çocukların öleceğini söyledi. Oysa Koray benim sevgilim ölmesin. Sonra sadece Arda ve Anıl sevgilim olarak kalır. Televizyonda ki manken ablaların bir sürü sevgilisi var. Sevgili sayım üçten ikiye inerse ben sevgilisiz kalırım. Aferin sen demek ki sayı saymayı biliyorsun (Allahım aklıma mukayyet ol. Yoksa bunlar çocuk değil mi? sabrımı ölçmek için, bu paparazzi cüceleri çocuk kılığında karşıma mı çıkardın?)
Şangır şungur... Oğlum ne yapıyorsun, ayakların havada boynun altta nasıl düştün? Yok teyze düşmedim. Uçan tekme attım. Evladım tamam tekme at, normal at, uçanından olmasın (ay gitti benim canım vazom, şu canavarları boyunlarını kırmadan analarına teslim etsem, sadaka vericem)
Evet çocuklar, bu kitabı da bırakalım. Söyleyin hadi, büyüyünce ne olacaksınız? Teyze ben zengin olucam, jip alıcam, kızları alıp gece laylaya gidicem, gündüzde bodrumda güneşlenicem. Peki okumuyacak mısın, mesleğin ne olacak? Teyze meslek ne? Kızlarla gezicem dedim ya. Neyse sen söyle Açelya sen ne olacaksın. Teyze bende estetik olucam, güzel olucam, zengin koca bulucam. (Anladım gelecekte herkes zengin olacak, sevgili zengini de olacak, laylalara gidecek. Peki o zaman kim çalışacak, hangi bilgiyle gelişecez söyleyin cücük beyinlilerin evlatları cüceler) Teyze bende kahraman olucam (Yaşasın bir insan evladı çıktı) Kaslı kocaman bir vücudum olacak, amerikan askeri olacam, helikopterle füze ve roket atıcam, roket atar silahımla köyleri havaya uçurucam. Sarışın kızlar bana hayran kalıcak onlarla barlarda içki içicem. Rayban siyah gözlüklerimle çok karizmatik olucam..
Tansiyonum düştü. Gözlerim kararıyor, her tarafım titriyor ve kekeliyorum. Teyzeye bak teyzeye rep söyleyip, dans ediyor, figürleri yıkılıyor ya. Teyze bunu anneme de öğretsene o da yapsın, modern anne olsun.

Devamını Oku
Aynur Baydar

Hoş geldin Ramazan
Her sene şıklaşıyorsun
Suratın asık pek sıkılıyorsun
Nedir bu hal Ramazan?
Zengin sofraları çoklaşınca
Garipler unutulunca

Devamını Oku
Aynur Baydar

Şehir allak bullak
Etraf toz toprak tüy yumak
Minnoş boncuk kont kontes
Estakiler kokainler
Şehirlisi köylüsü
Kol kola girmiş

Devamını Oku
Aynur Baydar

17 temmuz 2005
Bu kara günde dört ve sıfırın yan yana gelince kırk ettiğinin çirkin yüzünü mü görecektim. Öğrencilik yıllarımda matematikte yaptığım hataların kesinlikle dört ve sıfır dan kaynaklandığından, puanlarımın düşmesine sebep olduklarından hiç bu günkü kadar emin olmamıştım. Çocukluğum, öğrenciliğim bu kadar yakın görünürken, okulun bittiği 1987 ve 2005 arası koskoca 18 yıl vın diye geçti de benim haberim nasıl olmadı. İş yerinde her personelin doğum gününde çiçek alınıp pasta yenmesi hoşuma giderken… Neden bana çiçek verdiklerinde çiçeği alıp kafalarına çalma isteğime gem vuramıyorum. Şeytan diyor benim kara günümde gülüşüp, pastaları löp löp yutuyorlar, al o pastaları suratlarına tek tek sıva. Onların helvalarını, yani pastalarını ben de yiyecem. Hem de hepsinin doğum gününü yılda çift kutluycam. Hatta kolestrolümü de düşünmeyecem. Boğazınızda kalır inşallah. Eminim bu cadılar yıllardır dört ve sıfırın yan yana geleceği bu gün için hazırlandılar. Zati belliydi. Sistematik olarak beni üzdüler suratım buruşsun diye stresden bana sigara içirdiler. Oh olsun Oh olsun işte göz altı keremimi sürmeyi hiç ihmal etmedim, heyo heyo işte suratımda en ufak kırışık yok çatlayın işte, bakın sırıtıyorum işte gördünüz mü göz çevrem kırışmıyor. Dört ve sıfırın yan yana gelişinini alt yaşında olan o melunları başka servislere sürmezsem. Üst yaşlarda ki personelle müdürlüğümü doldurup sefa sürmezsem bana genç müdür demesinler. Cadılara bak cadılara özelliklede bu gün incecik bellerini göstermek için dar giymişler, kimisi de kısa giymiş. Kılık kıyafete uymadıklarından ifadelerini almazsam ne olayım? ne olayım? Cevap veriyorum, 39 yaşında olayım. HÜÜÜ kırka gelmek istemiyorum ben küçüğüm, ben küçüğüm yaaa. Halbu ki bu sene etekler uzadı demode şeyler ne olacak. Zevksizler melunlar. Tamam buldum hepsine kulp takıp sinirlerini bozayım. Mesela mesela kadınların kırkından sonra hayatlarının daha renkli ve güzel olduğunun yapılan son bilimsel çalışmalarla kanıtlandığını kırk dan önce hepsinin ot olduğunu söyleyeyim. Kardeşim bunlar cin gibi, benim kırkımda bilmediklerimi, yirmilerinde öğreniyorlar HÜÜÜ hüüü ne yapacam ben ya? keşke bu gün, izin alıp işe gelmeseydim, onlara bu zevki tattırmasaydım. Sicillerini bozucam işte. Sebep olarak da çok güldüklerini, kısa ve dar giydiklerini ve ve ve kırk yaş altı olduklarını gösteririm. Annemin, babamın saçı hiç beyazlamamıştı, anneannemin bile beyazı benden azdı. Benim beyazlarım niye çok ya? Hani saç beyazlaması kalıtsaldı? Bilim bize gelince niye işlemiyor? Yoksa ben evlatlık mıyım? Saçı başı ak pak ana babanın evladı mıyım? Anneme yıllardır sakladığı sırrı sormalı mıyım? HÜÜÜ hüüü tabii herkes el birliği ile beni üzüp saçımı beyazlattı. Yaşıtım olan bütün erkekleri de boğacağım. Neymiş efendim, saçları kırlaşınca karizmatik oluyorlarmış, neymiş efendim olgun erkekler daha çekicilermiş. Hakkat ya, gencecik kızlar peşlerinde, yazıklar olsun YAZIKLAR! ! ! . Ayıp değil mi bizim zamanımızda hiç böyle şeyler yoktu. İnsan hiç kendinden küçücük kızlara bakar mı AHLAKSIZLAR… Onlar sizden güçcük tabii… yaşlılıktan gözünüz görmüyor diyecem ama alımlı bir hatun görünce 50 sinde de olsanız gözleriniz fır fır dönüyor. Bakın! ! ! bacılarım kardeşlerim genç hemcinslerim, sizde bir gün kırka geleceksiniz bu günü düşünün ve yaşıtlarınıza bakın saçınızı başınızı yoldurtmayın bana. Ayıp ayıp ya, ayıp bak hala bakıyor. Ne yapsam ne yapsam kırk yaş ve üstü kadınlar dayanışma derneği kurucusu mu olsam. Ülkemin her ilini dolaşıp kırk yaş ve üstü kadınların dayanılmaz çekiciliği üzerine konuşmalar mı yapsam?
Zııır zıır Yaşasın! bu bir rüyaymış. Çiçek şeklinde canım saatim benim, seni hiç bu kadar sevmemiştim Öpücem öpücem. Ne oldu kızım garip garip yüzüme bakıyorsun. İnsan hiç saatini öpemez mi? Bu gün günlerden ne? 03/05/2005 güzel. 17/07/2005 e tam tamına 2 ay, 15 gün, 2 saat, 5 dakika, 3 saniye, 1 salise var. Hala otuzlu yaşlarda gencecik bir hatunum.

Not: Sayın Antoloji Yetkilileri. Rumuz ve Adımın yanında rica edeyim hep 39 yazsın. Ne o öyle beni mi takip ediyorsunuz, işiniz gücünüz yok mu kardeşim sizin, şiirlerle ilgilenin, benim yaşımla başımla uğraşacağınıza! 2005 gelir gelmez, yemediniz içmediniz, yapıştırdınız hemen 39 u. Yaş yıla değil, bi kerem aya göre hesaplanır, yok öyle otomatik falan mazeretleri. Zaten yaşımıda 10 yıl büyütmüşdüm. Uyarayım, söylemedi demeyin, adımın yanında, o melun rakkam 40 ı görürsem olacaklardan sorumlu değilim...

Devamını Oku