Aynadaki Adam Şiiri - Muaz Kalaycı

Muaz Kalaycı
40

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Aynadaki Adam

Yağmur damlalarının yüzüme vurduğu böyle günlerde, yağan yağmur gibi yüreğiminden cümleler akar benim. Sanki bir gülmüşüm, laleymişim gibi renkten renge girer, renklerin her tonunda huzur bulurum. Kara bulutlar çekilir de mavi gökyüzünü görürsem bir de eğer penceremden, gönül hanelerini dolaşmak için eflatun bir halı sererim yollarıma.

Hayaller kurarım. Bir güvercin ile uçarım bir süre mesela. Bir bülbül ile söyleşir, bir serçeyle uzaklaşabildiğim kadar uzaklaşırım yeryüzünden. İnsanlar birer karınca gibi görünene kadar uçar, üzerine konacak bir beyaz bulut ararım kendime.

Bir ağacın dalı olurum kumruların üzerine konduğu. Yeşil bir yaprak veririm ucumdan kenarımdan. Fiyakalı görüneyim diye çiçek açarım sonra. En güzel kokularımı en çok sevenler için saçarım dört bir yana. Hem meyvelerim de olur belki. Tadı dünyanın en enfes lezzeti olan birbirinden nefis tatlar ikram ederim gölgeme üşüşenlere.

Bir şarkı dizesine girip dillere destan olurum. Her sözde aşk, her notada umut veririm dinleyenlere. Kulaklardan kalplere giden yolu en hızlı ben yürürüm. Kalbe işleyene kadar derine gider, dillere pelesenk olana kadar tekrar ederim. En çok sevilen listelerinin en tepesine yerleşir, bir bakarsın oradan hiç inmem.

Bir su olurum derya deniz çağlayan. Kirlenmiş ne varsa geçerim üzerinden. Bir babanın abdest aldığı yatsı suyu, bir annenin ayılmak için yüzüne çarptığı sabah suyu olurum. Sonra pınara dönüşür, derdi olan dertlilere şifa dağıtırım. Yağmur olup ekinlerin üzerine yağar, başakların kendini bulduğu can suyu olurum.

Yıldız olup gökyüzüne asılırım. Âşıklar bir bir beni saysın diye ışığımı güneşten alır, eşi benzeri olmayan bir göz gibi gökyüzünden dünyaya göz kırparım. Sonra ansızın kayar, bir yıldız daha kaydı diyen insanların içinden tuttuğu dilek olurum.

Mutlaka bir kere daha çocukluğuma dönerim. Top peşinde koşturan, terlese bile soğuk su içmekten geri durmayan, eğer hasta olursa annesinin koynuna sokulup nazlanan bir çocuk olurum. Yalan söylersem yüzüm kızarır. Kötülüğü ancak izlediğim Türk filmlerindeki Erol Taştan görürüm. Eğer babam gelirken çikolatalı gofret almazsa, biriktirdiğim paralarımı cebime koyar, bakkal Bekir Efendiye doğru yürürüm.

Öğrenci olurum yine. Büyüdüğümde özleyeceğimi bilmediğim müzik derslerine girer, flüte üflerim. Resim derslerinde bacası tüten, bahçesinde rengârenk çiçekler biten, kapısı demirden evler resmederim. Herkes parmak kaldırırken ben, sıfır beş uçlu kalemimin ucuyla Vahitin ellerini çizerim.

En son Muaz olurum yeniden. Odamın bir köşesine çekilip yarın hayatın yine el ense çekeceğini bile bile dün ne yaşadığımın hesabını yaparım. Bir aynanın karşısına geçer kendime bakarım. Çünkü ben bir şarkı olana dek, hala insanım.

Muaz Kalaycı
Kayıt Tarihi : 5.12.2011 22:31:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Muaz Kalaycı