Uçurumun kıyısındaki birine dokunmak kadar düşüncesizceydi.
Rüzgar alıp götürecek diye korkarak severdik saçlarını.
Tanrıya yakarışlarımız yankılanırdı gökyüzünde.
Endişelerimiz,geleceğimiz,geçmişimiz...
Hepsi tamdı da bir şimdimiz yoktu.
Onu da zamana bırakmıştık en yılmış halimizle.
Bir kıvılcım gibisin,içimde yavaş yavaş büyüyen
Biliyorum,alev alacak bedenim
Çığrından çıkacaksın kısa zamanda.
Ağladığım binlerce an olacak ama hiç bir gözyaşı durduramayacak,
Saracaksın ruhumu ben farkına varamadan...
Gözlerimi kapattığım o dakika
Her şey bıraktığım yerde.
Işığın altında uzanmışken
Toz zerreleri tenimde,
Toz zerreleri havada,
Toz zerreleri uçuyor.
Bir tüy kadar hafif olabilseydik,
Pişmanlıklarımızın altında ezilmeyecek kadar.
Sıkıldığımızda,bir rüzgarın bizi sürükleyebileceğine güvenseydik.
Bir parçamızı kaybetme korkusunu yaşamasaydık hiç.
Farklı renklerimiz olsaydı,ışığa çıkmaktan çekinmeseydik.
Hani,aydınlık ortada olmaktır;
Bana sorarsan sen bıktın çocuk
Yaşadığını sandığın bu hayattan,
'Anlattım' sandığın bu hikayelerden yoruldun.
Gece bize düşman,
Ümitleri kovalıyor durmadan.
Gündüzü arıyor gözlerimiz
Bu keder kalksın diye üstümüzden
Dilekler diliyoruz kayarken yıldızlar,
Dilekler diliyor,asıyoruz ağaç dallarına.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!