Ne şiirler yazıldı ardımdan ne şiirler
Ne mektuplar yazıldı ki şahidim bile var
Dönüp bakmadan ardımda bıraktığım tozlara
Gittiysem tırısa kaldırıp da atımı
Kaybolduysam ufuk çizgisinin o en meşhur yerinde
Bulamazsın beni
Peşimden gelme
Sesini duyarım diye zanneder de bağırırsan eğer
Bil ki bilmediğin dağların tepesinde olacağım
Sen yine de
Gelme…
Kelimelerimi tanırım ben, başka şiirlere dağılmış
Kullarımdır onlar benim, haberlerini alırım
Satamazsın bana kendini başkasına sattığın gibi
Ben şair denen adamı yüz metreden kokusundan tanırım
Sek sek oynarım Çoruh Nehri’nin deli sularında
Rusya’ya kadar akar giderim keskin taşlar arasında
Karadeniz’in en olmadık yerinde durulurum üstelik
Kimseye de sormam kaç çeksin debim diye
Kimseye de belli etmem şurda debim şu diye
Boğulursun bende
Peşimden gelme
Batum’un en yaylık yerinde kırmızı pullu balık benim
Bil ki yayların dibinde çağıl çağıl çağlayan da benim
Sen yine de
Gelme…
Tulumun deliklerinden süzülüp yayılırım sisliklere
Her bir sıradağ ensesinde benim türküm söylenir
Karanlıktan kurduğum evimde çakallar beslenir
Ben hain denen adamı yola çıkmadan daha tanırım
Kimsin ki sen elini kolunu sallayıp yol gösterirsin bana!
Kimsin ki sen gölgemde ferahlanmaktan bıkmadın hâlâ!
Ve sen kimsin ki adam olup da çıkmışsın karşıma!
Cennetten köşk dağıtacak bir papaz edasında
Olmadık dualara âmin dedirteceksin bana!
Cehennemi boylatırım ben sana!
Peşimden gelme!
Suskunluğuma aldanıp sıcak bakışımı hayra yorma
Diyebildiğin kadar elvedayı diz boylu boyunca
Sen yine de
Gelme…
Satır aralarına koy o kimliksiz sözlerini, parçalan gitsin
Çalabildiğin kadarsın benden eğer dilin dönebilirse
Benim sözlerim uymaz öyle her saza, söze, şiire
Ben hırsız denen adamı köşeyi dönmeden daha tanırım
Vay haline seni adam sanıp da aklına uyanların
Vay haline aldanıp da bıyığına seni âli sananların
Ve vay halline ki vaveylâyı patlatıp kaçanların
Sonu olacaksın zavallı kulların, fakirin, fukaranın
Bu kadar cakayla sen tabuta nasıl sığacaksın?
Bir kibritle seni kül edecek olan benim!
Peşimden gelme
Dayanamam ne de olsa Tanrı kuluyum, haktan korkarım
Fitneyi bulduğum yerde şeriatın parmağıyla keser atarım
Sen yine de
Gelme…
Güneşim ayla karışıktır benim, gecem gündüzümle
Sevgim nefretimle; cinim perime dolaşıktır
Bende kafiye, dizin, ölçü karmakarışıktır
Benle boy ölçüşecek adamı ancak ahrette tanırım!
Elçin Öztürkoğlu
Elçin ÖztürkoğluKayıt Tarihi : 8.5.2009 02:27:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Sevgim nefretimle; cinim perime dolaşıktır
Bende kafiye, dizin, ölçü karmakarışıktır
Benle boy ölçüşecek adamı ancak ahrette tanırım
***
DÜŞÜNÜYORUM DA,
BU ÖLÇÜŞÜNDE EMİN OLDUĞU DUYGULAR ASİLDİR KAYNAĞIN NEDENİNE İNDİKÇE...
SEVGİLER ELÇİN HANIM/ +
Çalabildiğin kadarsın benden eğer dilin dönebilirse'' Mükemmelsin şairim.. Saygılar
TÜM YORUMLAR (5)