Heyy Koca Çınar...
Nice fırtınalara direndin,
Eğilmedin.
Yıldırımlara kükredin,
Ezilmedin.
Hep dimdik,
Sakın bana kendinden bahsetme...
Nasıl yaşadığın, ne yaptığın umurumda bile değil.
Geçmişi bitirdim.
Hayatımda,
Zerre kadar değerin yok, bunu böyle bil.
Bana elveda deme, gözlerime de.
Belki ben,
Beni..
ikna edebilirim,
Set çekebilirim
Duygularıma,
Senin suçun yok çocuk...
Sana biçilen rol bu..
Silahların gölgesinde,
Dünyaya gelmek,
Onbeş demeden ölmek.
Ah diyorum...
Bir kalemim, gaz lambam olsa da,
Seni yazsam..
Uzun uzun.
O bahar kokan saçlarını,
Alev alev yanan gözlerini...
Sararmış yaprak gibi,sallantıdayım.
Dokunsalar dalımdan kopacağım.
Dal dediğin ne ki, sensiz yok dayanağım,
Olsa olsa, güze kadar ayaktayım.
Sonrası.... sonrası yok, sokaktayım.
Ne sen bende koy hüznünü giderken,
Ne de bir damla yaş aksın gözlerinden.
Tatlı bir tebessüm yeter, andığında,
Ya da bir merhaba,
Yıllar sonra, rastladığında.
Bir bal arısı uçtu.
Bir bal arısı kondu peteğe.
Bir daha...
Bir daha...
Ha gayret dostlar,
Biraz daha üretin,
Sen bana İstanbul kadar yakındın.
Ve ben seni İstanbul kadar çok sevdim.
Gözlerinde Boğazın mavisini görürdüm.
Kokunu Çamlıca gibi çekerdim içime...
Yanımdayken Ortaköy'ü yaşardım,
Size bırakıyorum hayatı...
Yaşayabildiğiniz kadar yaşayın.
Krallıklar kurun, zümrenizle,
Asın, kesin, sorgu sual yok,
Size ölüm yok.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!