Dostluk bir oyuncak olsaydı, bir müzik kutusu olurdu. Altındaki anahtarı kurduğunda eski, tanıdık bir melodiyle karşılardı bizleri. Ve belki de bir balerin dönerdi içinde. Aynadaki aksine bakan dalgın bir balerin usulca deveran ederdi, öylesine nazenin.
Bir an önce yeni sene gelsin ki bizler de yenilenelim isteriz. Kırdığımız kalpler, yaptığımız hatalar, ağzımızdan çıkan laflar, bir türlü bırakamadığımız kötü alışkanlıklar.... Hüsranlarımız, arzularımız, arızalarımız.... Hepsi hepsi sıfırlansa.
Yeni senenin ilk demleri, erken saatleri. Hayattan aldığımız tüm dersleri unutma vakti. Yenilenmek lazım şimdi. Kaç yaşında olursak olalım, başımızdan neler geçmiş olursa olsun, yeniden başlamanın mümkün olduğuna inanmak. Yılan nasıl geride bırakırsa derisini, ağaçlar nasıl dökerse kuruyan yapraklarını, yara nasıl iyileşirse kabuk kabuk, insan ruhunun da tazelenmeye ihtiyacı var.
Belki de bu yüzden her sene yılbaşında, adeta koşarcasına, bir yangından kendimizi kaçırırcasına uğurlayıveriririz 'eskiyen seneyi'. Bir an önce yeni sene gelsin ki bizler de yenilenelim isteriz. Kırdığımız kalpler, yaptığımız hatalar, ağzımızdan çıkan laflar, bir türlü bırakamadığımız kötü alışkanlıklar.... Hüsranlarımız, arzularımız, arızalarımız.... Hepsi hepsi sıfırlansa.
Sanki böyle yeni bir sayfa açmak, yeni bir 'ben' edinmek demek. Ve yeni bir 'ben' ise yeni bir kader demek. Ama tazelenirken, bizimle beraber adım adım gelmeyi sürdürenler de var. Hayatımızın değişmezleri onlar ve iyi ki varlar: Dostlar. Dostluklar.
Türkçenin en güzel sürprizlerinden biridir 'DOST kelimesi. Başka birçok dilde 'ARKADAŞ' ile 'DOST' tek bir kelime ile ifade edilir. Halbuki Türkçe''de belirgin bir fark vardır aralarında.
ŞİMDİ YALNIZLAR LİMANINDA YAKTIGIN YIKTIGIN O GEMİLERİMLE BANA DÖNECEGİN GÜNÜ BEKLİYORUM PRENSES'YANLIZLAR LİMANINDA SENSİZİM ŞİMDİ YOKLUGUNA ALIŞAMADIM GÜLÜM GEL GELİŞİNLE ÖDÜLLENDİR BU GÖNLÜMÜ GELİŞİN ECELİM OLSADA NE SENDEN NEDE SEVGİNDEN VAZGECECEGİM SANA SÖZ
Şimdi yanında olmak vardı, yakıp yıktıgın o gemilerinle ellerini tutmak vardı.SIMSIKI Kalbimden geçenleri bir bir hiç susmadan haykırmak, Sen git başımdan demedikçe yanında kalmak vardı... Belki şuanda zor bunları yapmak ama imkansız değil SEVGİLİM
ŞİMDİ SENSİZİM DİYE SEVİN EY MECHUL SEVGİLİ YARA ALMIŞ YÜREGİM ACILINCA LİMANDAN ELBET DURACAK BİR LİMAN BULACAK VE İŞTE SEN O GÜN YAŞAYAN ÖLÜ OLACAKSIN BUĞULU BAKIŞLARIMDA SEVGİNE HASRET YÜREGİMDE BAŞKA BAHARLAR ESTİGİNDE SEN KIŞLARI YAŞAYINCA BENİM NASIL ÜŞÜDÜGÜMÜ O ZAMAN ANLAYACAKSIN İŞTE O ZAMAN SEN OLACAKSIN YANLIZLAR LİMANI VE BU SEFER ELVEDAM SANA OLACAK EY BEFASIZYAR
ayhan ay
Sabah rüzgarı doğan güneşin titreyen dudaklarıdır.Bir güneş gibi aniden doğdun içime.Yüreğim ateş gibi yanıyor,gözlerim güneş gibi parlıyor.Aniden içimi belirsiz bir mutluluk kaplıyor.Aklıma her gelişinde dudaklarım benden habersiz kulaklarıma varmış ve ismini yüreğimin yanğınının merkezinde yakalıyorum.Bir anda nedensiz sevinçlerim,ümitlerim,hayallerimin,umutlarım oluveriyorsun.Kalbim senin için bütün vüceduma kan pompalıyor,damarlarım senin için kanı iliklerime kadar ulaştırıyor sanki.Kurak topraklarıma zamansızca yağan yağmur gibisin.Solmuş,kurumuş yüreğime yağmur damlaları çiteliyorsun.Ancak hava kapalı değil tam aksine aydınlık ve benim sararıp solan yüreğime yeniden can verdi.Bu yağan yağmurlar bir su kütlesi oluşturması gerekirken yüreğimi karıncalandırdı ve ardından yağan yağmur damlaları bir kor olup ateş gibi yanmaya başladı..Sararıp solan şu gönlüme aniden ışıl şaçmaya başladı.Peki ya sonra neden güneşimi benden alıp beni dondurucu soğuğa mahkum ettin? Şu garip yüreğimin nacizane ışığını benden alıp karanlığın kahredici boşluğunda neden beni çaresizliğe sevk ettin? Güneş gibi parlayan gözlerim yokluğunun verdiği acıyla su misali süzülüyor yanaklarımdan artık.Belirsiz mutluluklarım karamsarlığa büründe sensizlikten.Yüreğime çiselediğin yağmur damlaları artık gözlerimden yüreğime süzülüyor sensizliğin vurgun saatlerinde.Sevinçlerim,ümitlerim,hayallarım,umutlarım yıprandılar onlar da benim gibiler.Bir yarısı karanlığın kahredici boşluğunda çaresizler.Üşüyorum; Bu üşümüşlüğüm fani bir üşümek değil.Sen benim güneşimdin gidişinle güneşim doğmamak üzere battı ve batışıyla beni dondurucu bir soğuğa teslim etti.Acaba şimdi bu halimi ögrensen geri gelir misin? Yeniden batan güneşimi doğurur musun? Elbette ki hayır.Çünkü sen bu durumu hiçbir zaman bilmeyeceksin.Sen güneşimdin ve benim güneşim bir daha hiç doğmamak üzere batmışken dönmen neyi değiştirir ki?
Artık yüreğim kara bulutlarla kaplı sürekli yağışlı sürekli kan ağlıyor.Karanlığımı haykırışlarımla daha da korkutucu hale getiriyorum.Dışarıda güneş doğmuş,hava çok güzelmiş tüm bunlardan banane ki.Benim güneşim batmış,yüreğim kara bulutlarla kaplıyken haykırışlarım bir şimşek gibi yüreğimi dağlıyorken pencerenin arkasında olanlardan banane.Gözyaşlarım ve tün bedenim yokluğuna isyan etmiş haykırıyor.Seni düşünerek yazdığım bu satırları okumaya cesaret edemiyorum.Şaşırttı mı sizi duyduğunuz bu söz? Şaşırtmasın! .Güneşsiz bir güne uyanmak ister misiniz? Zifiri karanlık bir gecede yüreğinizde ki yaşları bir nehir misali akıttığınız halde o yaşların yeniden yüreğinize döneceği bir geceye uyumak ister misiniz? Ya da yüreğimin üşümüşlüğünü onu yazarak unutmaya çalışırken yazdıklarınızı okuduğunuz da daha da dondurucu bir soğuk karşısında üşüyorsanız nasıl da cesaret edersiniz okumaya? En acı verici de ne biliyor musunuz? Onu delicesine sevdiğiniz halde unutmaya mahkum olmanızdır.Gidenlerin ardından yas tutmak,hiç dönmeyeceklerin yolunu bir umut beklemek ve ölenlere yeniden can veremeyeceği gerçeği karşısında eli kolu bağlı olmaktır severek unutmak.
ayhan ay
Artık yüreğime dönüyorum.Yitip giden ümitlerime,hayellerime ve sana el sallıyorum.Seni ve senli herşeyi silmek istiyorum hayatımdan.Kolay mı sanıyorsun? Seni bir kalemden atıp içimden silmem imkansız! .İmkansızlığa karşı direnicek gücüm,sabredecek sabır taşlarım,ağlayacak bir çift gözüm,senin için yanan bir kalbim ve seni her an düşünecek tek bir saniyem bile kalmadı.Tükendim artık! .Sigara nasıl her geçen ölüme daha da çok yaklaştırıyorsa seni andığım,seni düşündüğüm ve isminin her hecesi dudaklarımdan döküldükçe ölümün soğuk nefsine daha da yaklaşarak üşüyorum.Yokluğunda yüreğim kan ağlıyor.Sana bağımlıyım ne yapsam unutamıyorum.Yüreğimden,hafızamdan,hayallerimden,umutlarımdan,satırlarımdan silmeyi başaramıyorum.Söyle bana bir çıkış yolu göster seni benden nasıl silebilirim? Seni unutmayı nasıl başarabilirim yalvarırım söyle bana? Çaresizlikler içinde ölümü beklemekten yoruldum artık.Değmesin kar tanesi şakaklarıma.Söyleyin buluta yağmasın buğün.Akmasın gözyaşlarım yanaklarıma.Söyleyin şarkılar çalmasın büğün.Artık bir huzur uzansın avuçlarıma çaresizim,üşüyorum ölümün soğuk nefesi ensemde.Senden uzakta hep bir şeyler eksik,gölümde derman yok.Artık ne bir nefeslik avuntum nede birazcık ümidim kalmadı.Yüreğime dönüyorum.Yitip giden ümitlerime,hayallerime ve sana el sallıyorum.
ayhan ay
Uzun bir zaman oldu ayrılalı ve sen gittikten sonra derin izler bıraktın hayatıma, anılarıma.. Uzun süren yorgun bir ilişkiydi bizimkisi ardından dağınık bir hayat geçmiş bir zaman ve hayat yorgunluğu kaldı üzerimde. Şimdi soruyorum ben kendime sabır ve zamandır şu an ihtiyacım olan hani herkesin tavsiye ettiği zaman! Aslında bu en büyük yalan…. O zaman ki, beni çoğu zaman kanatır eksiltir.. ve gün gelir bir gün başka bir mevsim, başka bir takvim başka bir ilişkide o eski ağrı ansızın geri teper üzerime.. ne yaparım ben o zaman işte.. Belki muhtacımdır sana tekrar aynı duyguları yaşamaya yapamıyorum sevgilim ben başkasıyla seninle ilgili bir yaram vardı acı acı kananyan birde saf sevgim. Şimdi güzel aşk sözleri kaldı dilimde, kalbimde, dudağımda bunları senden başka kimseye söyleyemiyorum. Olmadı sevgilim dön artık dayanamıyorum sende beni çeken o kadar çok şey vardı ki sen ayrı bir mevsim ayrı bir tattın benim dünyamda… Peki ya şimdi; sen gittin ben bittim tıkandı kelimeler sözcükler boğazıma her şey değişti bütün hayatım.. ama; ben yapamıyorum, yazamıyorum, göremiyorum, duyamıyorum ve dayanamıyorum dedim ya bir tanem ben senden sonra kendimi bile artık sevemiyorum…
Ayhan Ay
Denize attigin tasin cevresindeki daireler giderek kayboluyor,tipki biz gibi.Bi an tasi nereye attigini bile unutuyorsun vaad ettigin mutluluklar gibi.Denize attigin bir tas yuregim bogulan batan ve dibe cakilan.Bilir misin ki,neler yitirilir o zaman? ...Gozunde kucultugun,sevmesini bilen BUYUK BIR INSAN.
Yanima gel ayrilik,dikenlerinin uzerinde dans etmek istiyorum,canimi acitacagini bile bile.Seni ne kadar kolay kabullenirsem o kadar daha.Ayrilik ne kadar soguksun olum gibi.Ayrilik yitirilmis umutlara kazilmis bir mezar.
Artik yoksun sabah,ogle,aksam,dun,bugun,yarin,hic bir zaman olmamalisin.Kalbim cop tenekelerini karistiripta doyunmaya bikmis artik.Evet,evet olmayacaksin.
Uzerime yine yagmurlar yagiyor,yuruyorum sozde gidiyorum.Bana birinin 'dur' demesini cok isterdim ama nafile.Benim oldugum yerdesen yoksun.Ben denizin derinliklerine ait,sen taslanmis kalbin ile ucurum ol.Dalgalar carptikca,beni vururlarsa suratina,geri cevir ACIMA!
ayhan ay
Yokluklar içerisindeyim… Beni anlar mısın ki şunca kırgınlığımdan sonra? Biz birbirimizi taşıyamadık… Yükümüz ağırdı, ağır bedeller ödedik…
Ama ben senden ve de senin aşkından sonra kendimi aldattım… Gözyaşlarım bile akmıyor ya şimdi, donup kaldım… İşte yine aynı melodi!
İşte yine pişmanlıklar, huzursuz anlar… İşte yine mürekkebimin sana tutunmaya çalıştığı anlar…
Seni seviyordum ben… Seni gönderecek cesareti nasıl buldum bilmiyorum, ama sen gidebilecek gücü hemen buldun… “Gidemem! ” deseydin, ölürdüm senin için ilk aşkım…
Aldatmazdım kendimi, benliğimi; senden sonra tutunmayı dilediklerimi askıya alırdım, sadece sen ol diye… Ama sen kolayca gittin!
Peki, bitebildin mi? Hâlâ bazen hesapsız sorgusuzca, geliyorsun aklıma…
Birşey biterken, nasıl başladığını düşünürüz hep. Çok güzel başladı, sürdü.. Ama ufuk çizgisini başka bir yerden izlemenin vakti geldi. giderken şimdi limandan ayrılma zamanımı geldi yoksa yüregi yaralı iken okyanuslarda bogulma zamanımı bilinmez ama bir gercek varki oda sensizlikte bile seninleydim sense hicbirşeyden habersizken ben seni sevmenin verdigi özgürlügü icerisinde yoklugunda sevdim yüregimde fırtınalar koparken ben seni sensizkende sevebildim oysa uzatsaydın ellerini yüregimde acılarla degil gülüm mutlulukla okyanuslarda dolaşırdık şimdi yagmurun kurdugu kücük bir cukurda bile bogulma vaktidir diye düşünürken aklımda sen yüregimde sana olan aşkım ve gelmediginin yıldönumunde elveda sana ve yüregimdeki sevdana senle olan her ne varsa sensiz giderken bu yollda sana son sözüm gülüm mutluluk yagmurlarında sonsuza dek ıslanman olsun
sen aglarsan gözlerinden akan yaş ömrümden kayan yıldız olsun sen aglarsan göz pınarlarından ucuruma düşen olayım eger sen aglarsan bu dünyadan göcen bir garip aşk kurbanı olayım istiyorsan öldürmek beni rahat rahat agla gülüm ben yaşarken zaten ölmüşüm
Gider ayak yine yazıyorum.. Buraya değil sadece sanki bu yazdıklarımı tüm dünya ve Sen okuyacakmışsın gibi.. Aslında bir tek burda yazıyorum. Bir tek ben kalemim, defterim, klavyem biliyor. Ama ben öyle hissetmiyorum Sanki Sen okuyorsun sanki sana ulaşıyor yazdıklarım..
Seni Nasıl Özledim Bir Bilsen..
Seni nasıl özlüyorum bir bilsen.. Her ne olduysa oldu, hatırlamıyorum bile.. Ben ümidimi hiç kesmedim ki.. Ümitsiz yaşayamaz zaten insan.. Belki de bu yaşama sebebim.. Bu ümit... Yaşama nedenim belki..
Her ne şekilde olursa olsun, haber almak Senden, nasıl güzel bilemezsin.. Varlığını bilmek, Özlemek, nefesini hissetmek ne güzel..
Ben Seni hiç kaybetmedim ki..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!