Yüreğime çatılan, çivisi çıkmış tutsak anılar
Dilime sus olmuş, hatırası yosun tutmuş aşklar
Gözümde katran karası, vicdanı bozuk insanlar
Gönül neylesin artık aşkı, neylesin ışığı yitmiş yıldızları
Bir sen olurum ki, inanamazsın
Bana dair bir kalıntı bile, bulamazsın
Öyle ki, bir kez dokunsan tenime
Ben olup, senlikte kaybolursun
Bir demlik çayım var
Ve içine sığdırılmış binlerce hayat
Düşler dem olmuş çayımda
İnce belli duygularımla ikramdır dostlarıma
Haydi, bir masal anlat bana
İçinde pembe panjurlu evler olsun
Rengarenk açmış, mis kokulu çiçekler olsun
Gök kuşakları ele değecek kadar yakın
Kuşların kanadında özgürlük takılı olsun
Terkedişler kıyısında kalbim
Dokundukça acılar kanıyor gözlerim
Dilimin ucunda kesikler halinde tenim
Kaybettikçe daha bir tutunuyor bende gülüşlerim
Aşka rehavet, ruha dalalet sarmışken
Sen alıp da düşlerini sinemezsin gecenin biçâre aydınlığına
Vuslat lal kesilip de gömülmüşken hayallere umursuzca
Sen gülemezsin öyle pervasız tenin savrukluğunda
Aşk-ı hayal' e saplanmış, tutsak düşmüş gönülleriz biz
Közlerle dağlanmış aşk yolunda gözlerimiz
Ağlamayı ödül saymış yar'e kor tutan yüreklerimiz
Tenimizde savrulan hazandır, uğrundaki ödüllerimiz
İzi düşmüş gölgemize, kamburdur yürekteki beklentilerimiz
Ne güzel şey, güvercin olmak
En derin ufuklara dalmak
Çılgınca uçmak
Dertlerimize, kederlerimize
Kanat çırpmak
Mutluluklara ise, göğüs açmak
Bir fısıltı oldu varlığın dudaklarımda
Öylesi içten, öylesi masum
Sana akmakta tüm duygularım
Bir uzatsan elini, dokunacaksın aşkıma
Soğuklarım kor oldu varlığınla
Tek sözün ile harlandı ateşlerim




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!