Arındır kendini korkularından,
Tertemiz olsun kalbin.
Bir kış sabahında
Ansızın kapını çalabilirim...
Elimde tek bir gül olur belki,
Belki de bir demet çiçek;
Kalemimi koyup cebime, giderim buralardan. Bir hüznüm kalır geride!
Koyu kahve gözlerimde, inci boncuklar; ki her biri seni anlatır.
Hüznümü koyup cebime giderim buralardan: Batnım sessizliğe gömülür; susar kelimeler; ki sen bilirsin susmalarımı...
Vedaları sevmeyeli belirsizdir gitmelerim; kayıptadır anlamlarım. Alışalı unutulmayı, unutmaları öğrendim!
Yakalı geceleri, sevdalara boynum bükük; ben bilirim yalnız yaşlanmaları; bir tas çorbalık hatrım olmaz!
Bir mezar dilerim değmemiş incirler altında; ölmeye takatım yok...
tek kurşunla vursaydın alnımın ortasından,
acıtmazdı yokluğun kadar.
öyle yorgunum ki,
öyle çaresiz, öyle boş...
tükendim yar yokluğun kadar...
nasıl işlemişsin içime bir bilsen,
İçgüzarlığından zamanın, bir türküler kaldı geriye…
Ağlamak suç mu ola gayrı?
Bitti bütün yolculuklarım, sonundayım zamanın!
Bir garip telaştayım, yaşamaktayım.
Yalandı, bir garip yanlıştı sevdalar…
El açıp yalvarırken Allah'a
Her gece birşeyler istedik
Doymak bilmeyen nefsimizi,
Birkez olsun terbiye mi ettik...
Yanımızdaydı her daim şeytan
Arsızlığında, aldırmazlığında, aşifteliğinde, orospuluğunda, saflığında, aptallığında ya da kutsallığında çok kadın sevdik.
Sevmek içimizde vardı. Yaratılıştan armağandı...
Aldığımız tadlar, duyduğumuz hazlardı bizi yaşatan; bizi biz yapan kadınlardı.
Bir kadında doğmak, bir kadında yaşamak (bir kadını yaşamak ya da...) , ölmek bir kadında...
Bir kadının erkek yüzüydüm ben!
Bir adam ve kadın,
Belli ki karı koca.
Vakit yarısı gecenin
Kağıt topluyorlar sokakta...
Taştan değil ama
En kitapsızıydı mavzerlerin
Kurşunu saplanan göğsüme,
Acıydı ölüm kadar,
Çıkarmaya kıyamadığım...
Bir çift hüzündü gözleri...
Ben derdimi söyleyemem,
Dilim yaralı…
Tutamam elini,
Gönlüm yaralı…
Fuzuli der ki;
Didar’ı kutsaldır yar
En olmadık zamanda girdin hayatıma sevgili...
İçimi ısıtan hayalinle yaşarken gecelerimi; gecelerimi zehire çevirendi hayatını paylaştığın adam!
Oysa sen, bir tek benim olmalıydın; ben bir tek senin olmalıydım.
Coşkun pınarlar gibi akmalıydık hayata ikimiz...
Hiç ayrılmamacasına kenetlenen ellerimizle, birbirine dolanan yüreklerimizle varmalıydık denizlere...
Sen şimdiye kadar görülmemiş engin bir dalga olmalıydın aşkımızı haykıran; ben yolumuza çıkan bütün engelleri yutan devasa bir girdap!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!