Ne mafya ne kol bükücü
Böyledir gerçek ülkücü
Ne boş boğaz, ne türkücü
Böyledir gerçek ülkücü
Bayraklı bir bulvardadır
İnanmaz ki eller bakıp haline
Unuttum demekle unutulur mu?
Pelesenk etsen de her gün diline
Unuttum demekle unutulur mu?
Yollar ayrılıp ta yıllar geçince
Çok üşüdüm ustaa..!
Şöyle diyeyim bu hususta;
Tamirhane soğuk
Benim yüreğim hep hasta
Hayallerim boğuk boğuk
Bugün neden bilmiyorum
Sahipsiz sanıyorlar şu mukaddes vatanı
Uyan artık Türkoğlu uyuyacak gün değil
Onda umutsuzluk yok, bir tanısan atanı
Uyan artık Türkoğlu uyuyacak gün değil
Yarınları kuralım, zaman eski dün değil
Bağıracağım elbet, sesim mi kısılacak
Doğruları söyleyen ipte mi asılacak
Kafamı kuma gömüp ben de sinerim ancak,
Uyanın artık beyler, bunların vebali var
Şu mukaddes vatanın ağlanacak hali var
Sinemde saklı dertleri
Açmak için vakit çok geç
Kader takmış zincirleri
Kaçmak için vakit çok geç
Sol yanımda sızı dinmez
Kırk yıllık ömrümde hiç rahat yüzü
Göremedim ne diyeyim vekilim
Şeker bulsam yetiremedim tuzu
Deremedim ne diyeyim vekilim
Akşam evde ekmek bekler çocuklar
Ankara'ya gidip geldik
Vekilimin selamı var
Köylülerin geldi dedik
Vekilimin selamı var
Ne kaldı ki bize acıdan başka
Artık senin için bir yabancıyım
Yıllar önce tövbe ettim ben aşka
Artık senin için bir yabancıyım
Eski bir dost gibi sokulamam ki
Her aşkın sonunda ayrılık varmış.
Seni sevdim diyen sözler yalanmış.
Verdiği o gülü hazandan çalmış.
Baharımsın diyen güzler yalanmış
Sırtıma sardığı sevda belası




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!