Ay ışığına yaslanır kalırım artık,
Yer yüzündeki maceranın.
Tan yeri ,
sarı sıcaklara gebe güneş,
gülüşün ateşi
devrolan günün akşam neşesi
geride kaldı tüm kızıllığıyla.
Ufkun dönülmezliğinde yollarım.
Beklentilerim söner, mumlar erir,
közlerin koru küle döner bir bir.
Ay ışığına yaslanırım çaresiz.
Loşluğunda yokluğun,
ve görünmez boşluğunda
yakamozlar alır gözlerimi senden,
gözbebeklerimi benden,
Alın kırışlarına oyar geçmişi yıllar,
süzer de,
yüzümdeki kuruyan yivlerden.
Asılır hayallerim sakalımın tellerine,
yitirir özgürlüğünü ,
yalnızlaşır tüm yaşadıklarım,
susar sirenleri gökkuşağının,
anlamı solar her bestenin,
tüter yangın yeri içim,
tebessümler donakalır kahkahalarda.
Asılır kalır hasretim
yol boyu direklerinde,
anımsar bilincim oysa,
armonilerin şiir güzünde,
"kuşlar mı konar,
telgrafın tellerine?"
Gözlerimin çiğlerinde açar
ateş çiçekleri,
"İnsan sevdiğine, böyle mi yanar?"
canım,
şarkılara boyar gecelerimi
girilmez bahçelerin güllerini
deste deste dererde.
ay ışığına yaslanır kalırım ,çaresiz.
Kayıt Tarihi : 3.4.2017 18:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!