Ay’a bir düş kondu, düşler sahile
Yaladı yıldızları bir kuşun kanadı
Yandı tüyleri çarpınca yüreğime
Ay da etkisinde şarabın bu gece
Dudakları değiyor kadehime
Demleniyoruz birlikte…
Biraz da sarhoş ve şaşkınca
Düşüyor kadehimin içine
Bulutların eliyle örtüyor yüzünü
Gizleniyor ardına
Vazgeçtim tüm tiryakiliklerimden
Dudağından sızanları içiyorum
Dudaklarının tiryakiliğindeyim
Döndürüyorsun başımı ve Dünya’yı
Baştan sona bir girdap, doyumsuz arzular
Geliyor dilimin ucuna kadar yutuyorum
Külümün koynunda saklanıyor od’un
Yanağımda açtırıyorsun ateş çiçeklerini
Ah keşke durdurabilseydik,
Zamanın su gibi aktığına şahit
Şaşmayan, o içimdeki kumru
Hatırlatmamalıydı ayrılığı
Dememeliydi her saat başı
“ Guguk… Guguk… Guguk…”
'İnsana Gömülür Aşk' Kitabımdan
Metin SoydeveliKayıt Tarihi : 4.9.2008 23:21:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
(7.08.2007 Datça (Hayıtbükü) -İzmir)

okunacak şiirlerden birtanesi de bu
özverli anlatımıyla harikaolmuş
kutlarım şair yüreğini
her yönüyle şiir gibi şiir paylaşımı olmuş
yeniden tebrik ederim
salim erben
Yaladı yıldızları bir kuşun kanadı
Yandı tüyleri çarpınca yüreğime
Ay da etkisinde şarabın bu gece”
Özellikle buraya alıntıladığım ilk dört dizeden şiir dili itibariyle müthiş bir keyif aldığımı söylemeliyim.
Ancak şiir sesi itibariyle ilk dört dizeden sonra sıkıldığımı itiraf etmeliyim.
“Ay’a bir düş kondu, düşler sahile
Yaladı yıldızları bir kuşun kanadı
Yandı tüyleri çarpınca yüreğime
Ay da etkisinde şarabın bu gece
Dudakları değiyor kadehime
Demleniyoruz birlikte…”
Buraya alıntıladığım altı dizeden beş tanesinin kafiyemsi “e” sesiyle son bulması şiiri ses olarak boğmuş gibi. Hece şiirinde bile bu kadar kefiyemsi ses tekrarları ses açısından şiiri öldürür. Serbest şiirde dış kafiye kullanımının azaltılması, iç kafiye ve aliterasyon kullanımının ise artırılması gerekir.
Şiirin devam eden dizelerinde şiir sesi daha iyi gibi. Mısra tekniği de keza iyi görünüyor.
“Baştan sona bir girdap, doyumsuz arzular
Geliyor dilimin ucuna kadar yutuyorum
Külümün koynunda saklanıyor od’un
Yanağımda açtırıyorsun ateş çiçeklerini”
Dizelerinden ilk ikisi bana keyif vermedi, zira o kadar rutin ve alelusul bir söylem var ki, bu şiiri oldukça güzel bir şekilde kaleme alana pek yakıştıramadım bu tür bir söylemi. Bununla birlikte devam eden son iki dize orayı kurtarmaya çalışmakta. Bu bağlamda söz konusu iki dizeyi şairin detone olduğu yerler olarak kaydetmek gerekir.
Kurgu oldukça güzel ve final oldukça şık olmuş. Beğenerek okudum.
NOT: Ankara Rüzgarı Grubu Ağustos ayı serbest şiir değerlendirmesi
Asım Yapıcı
kimi zaman karanlığımıza, kimi zaman aydınlığımıza.
Dudağından sızanları içiyorum ...
kaleminize sağlık metin bey...sevgiler...
TÜM YORUMLAR (6)