1/6/1962 AvşaAdası/Balıkesir
Ay ve sahil şeridinin ışıkları teslim etmiş kendini denize.
Deniz o kadar narin hareket ediyor ki sanki bu teslimiyetin masumiyetini bozmaktan korkar gibi.
Rüzgâr bir bebeğin nefesini andırıyor. Sanki okşuyor gibi, günün ateşinin hüküm sürdüğü tenleri. Anların ahengi öyle hissediliyor ki yüzlerde, dudak kıvrımlarında gülceler açıyor mutluluk kokan.
Marmara’nın incisi, şarabın mahzeni, en özgür aşkların kalesi Avşa;
Tanrım yoksa ben öldüm de cennette miyim?
Bu yağmur... bu yağmur... bu kıldan ince
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik
Devamını Oku
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik



