Ateşe uçan pervane Şiiri - Tamer Umut

Tamer Umut
7

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Ateşe uçan pervane


// Açılış //

Haydi uyan
Uyan katran karası düşlerinden
Ve çevir bakışlarını
Yıldızsız şu gökyüzüne
Bak, geleceksin sevinciyle
Ay sakındı bu gece yüzünü
Ve görmesinler diye
Gölgeler bile çekildi karanlığın içine

Birlikte yoğurduğumuz
O düşsel sahnedeyiz şimdi seninle
Ve gülümsercesine salınıyor
Bilindik bir şarkı havada sessizce
Mesela “keklik gibi”
Ne hoş olurdu değil mi sevgili?
O iki kekliğin
Kırık bir sazın bağrını
Yuvası gibi bellemesi

// Rüzgârı yedeğine almış
Bir uçurtmadır sevdalar
Ve birden kopar ip //

Bak, nereden nereye geldi şiir
Oysa daha ilk dizelerde
Tepeden tırnağa
Zifiri bir karanlığa boyamıştım her yeri
Sakınmıştı yüzünü Ay
Ve atlas bir örtü gibi
Çekmiştim üzerimize geceyi
Hazırdı yani tüm sahne
Tutup ellerinden hasretle
Birlikte indirecektik perdeyi
Ve sır olup kaybolacaktık gecenin içinde
Düşünsene sevgili
Düşünsene o karanlık
Ne çok yakışacaktı üzerimize
Ve çağlar boyunca
Sarıp sarmalayacaktık
Ateş böceklerini göğsümüzde
Olmadı,
Yoktu çünkü
Hiç bir kadim kitabede
Hesapsız sevmelerin izahı

// Her şafakta tekrarlanan
Bir dekor kurulur sahneye şimdi
Ve darağacına vurup durur,
Esmer bir çocuğun gölgesi //

Ele avuca sığmaz
Devrimci bir ruhum vardı ezelden beri
Bu yüzdendi hep başıma gelenler
Bilirsin elbette sevgili
Zulüm zamanlarındaki
Boyun eğmezliğimi
Ve çağlar açıp kapatan
Kalkışmalar örgütlediğimi ömrümce
Ve yine bu yüzdendir işte
İlmek geçirilmişken boynuma
Cellâda eyvallah etmeyişlerim
Çünkü asırlar öncesinden yüklendiğimiz
Bir mirastır omuzlarımızda
Öyle bir miras ki
Bilirsin sevgili,
Ve bilirdik ki her devrim
İlk önce evlatlarını yerdi

// Bir adam çıkar sahneye
Ve yüzünde tuhaf bir gülümseme //

Mahşeri yoklamada
“Buradayım işte” dercesine
Adını yüksek sesle bağırıyor bir deli
Tuhaf bir gülümseme yayılıyor sonra yüzüne
Gözlerini yumuyor ilkin
Ve ağzını kapatıyor elleriyle
Sanki tüm edep yerlerini örter gibi
Bir fısıltı dökülüyor sonra dudaklarından
Dalga misali yayılıyor git gide

Biliyordun değil mi?
Yaşayıp geldiğimiz o fani dünyada
Hiçbir şey tesadüfî değildi
Ve seninle karşılaşmamız yine
Ve toplaşmamızda
Ateşe uçan pervaneler gibi
Cehennem kapıları önünde

Tam da şiirin bu yerinde
Dayanılmaz derecede bir istekle
Arabeske bağlamak geçiyor içimden her şeyi
Bağlamasına bağlayalım da
Durmaksızın çiziktiriyor sol omzumdaki
Olsun sevgili, olsun
Mademki cehenneme değin
Tutunup gelmişim şu sevdana
Razıyım
İnceldiği yerden kırılsın ömrüm
Gönder gelsin bre meyhaneci
“seninle cehennem ödüldür bana”

Göz göze geliyoruz o esnada
Kapıda durmaksızın bilet kesiyor birisi
Ve “hoş geldiniz” babında
Bıyık altından gülümsüyor zebani
Sahi,
Hiç düşündün mü sevgili
Nasılda ironi olurdu değil mi?
Bıyık ile zebaninin
Aynı cümle içinde yan yana gelmesi

Şimdi
Avazı çıktığı kadar
Bas bas bağırıyor bizim deli

“Hey adamlar..!
ve kadınlar..!
ve günahkarlar..!
Lütfen tek sıra halinde ilerleyelim

Hey siz..!
Evet, evet size söylüyorum
Hiç bakınmayın öyle sağa sola
Sen ceylan gözlü hatun
Ve o hatunun
Ezelden ebede sevdiği
Gölgesi gibi olan siz zarif beyefendi
Sıranın önlerine doğru
Kaynak yapmayın lütfen
İşi gücü var çünkü herkesin
Ve yanacak kadar
Günahı var
Dünyadan getirdiği..! ”

// kapanış ve perde iner //

Tamer Umut
Kayıt Tarihi : 5.9.2025 00:46:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir