nisan seli kanalizasyona akarken,
otuzaltı gelincik mevsimi geçti ayaklarımın altından
kağıttan bir gemi gibi bıraktım ruhumu hayatın suyuna, akışına
önce yundum, sonra yandım
suda yununca değil ateşte yanınca arındım
yağmur damlası sel’in yoldaşı,
ateş, külün sevdalısıymış meğer
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan