Ben bir şiire meyillendim kıyımın meltemin de
Kuşlara sordum özgürlük mü o uçan tan yerinde?
Kaçıp gitmiyor sorunlarım kalp denen matemim de
Hayallerim uyuya dursa ruhunun mahremin de
Artık uyumalısın kalbimin rotası
Gölgem düştü sanki kış ortası
Beklentiler, varoluş sancısı gibi işler içine buhran hancısı
Dur durak bilmez insan kancası
Saplasın farketmez yok bi' sakıncası
Geziyorum gözlerini sözlerim voltası
Bir şafakta adımları dilsiz ağaçlara bakarken
Hep diyor yaprakları intiharım üşümekten
Şahidi manzaracı elinde içkisi titrekken
Seziyor hüznü umudu maviye atlarken
Yudumları karışıyor gözündeki yaşlara
Bir eşyanın duruşu parçalar nahif ruhum
İnce olmayı ben seçmedim lakin inceliği de umdum
Dağ taşa vurdum öfkeyi, sözleri kustum ıssızlığa
Belki de bir öngörüyümdür ha, umutsuzluğa
Ciğerlerim üşüdü yakmaktan sigarayı
Farkındayım açıyorum hayatla arayı
Farkındasın seçiyorsun hep akla karayı
Her sabah nasılsın diyor musun kendine hiç
Geceyi içip içip durduğumdan öylesine hiç
Geçiyorum köprüden keçilerim kaçarken
Neredeyim ben şimdi? Tam da yağmur dindi
Hüzün değse de yanaklarıma yürüyorum dimdik.
Bazen kapılıyorum rüzgâra
Esen düşüncelerim savrulur durur
Bilemem şimdi geçmişi nerede bulur?
Zincirleri paslanmış salıncak çocukluğuma keyif vermiş ancak
Hayatında iki eserin, biri deseni olduğun biri esiri olduğun...
Konuştum maziye sustu bir asi de masum derim mazime kalmaz hiç raziye.
Günlüğü kedi gibi tırmalar aşağılık hadise
Gözlerimi paklar güzü bile vadi ise.
Hâlâ sevebilir miyim? güvenin dili kilit
Hâlâ hayatta mıyım? Mânen pilim bitik
Hâlâ içki içiyosun insanlardan kaçıyosun
Eleştirilebilir düzeyde ruhuna kanıyosun
Kapıyosun her kapıyı, bayadır kanıyosun
Düşüncelerini yaksan da sel ağzına atıyosun
Bırakmamalı böylece içiyorum her gece
Sen diyor her hecem kinleniyorum her geçen
Korkma artık düş demem, merat etme düşlemem
Teslim oldu manzaraya pencerem, kime diyorum sence ben?
Zihin geçmişi yoklar kalp hatayı aklar
Yıkandı bu gözlerim üşüdü yanaklar
Biz insanoğlu cam gibiyiz, öyle ki...
Havası değişince buğulu bir can
Şu kasvetine dayanamaz hiçbir canan
Sık dokur, kahır okur ağzı, kırılır
Sonra her parçası bi' yerlere darılır
Onca masum öyküsü varken o camın, yardım eli uzatan tene kırmızı lavlar akıtır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!