Elif Lâmın başında aşikâr, sonunda sırmış,
Lâm ise âlem de evren, evren de kâinatmış,
He iki başlı, biri görünen öteki görünmeyen,
Gören özmüş bütünü, göz ise göremeyen.
Elif sen canımda canan tenim de canmışsın,
Çıraklık, ustalık marifet mi? işlenmiş ruha
Ruhun ismi anlamından ki can, şıksız seçenek
Kargacık, burgacık teninden mi? söylenmiş sana
Tenin can mı? Canda canan bu can, kusursuz binek
Trenler ah trenler! meçhule yük getirip götüren,
Lokomotifleri boş, makinistleri tek ve görünmeyen,
Kelimelerden vagonlar, cümlelerden katarlar,
Haydan gelip huya giden anlama anlam katarlar,
İnekler ah inekler! ot yeyip, su içip, üreyen,
Aşk, sevgi,
Yalanmış derdim ya; inanma sakın,
Yalan olan zamanmış aslında,
Aşk ise umutmuş gerçeğe,
Sevmek değilmiş sonsuz mutluluk,
Sen ki özlem denizimin hasret adasindaki
Yalnizlik sarayimin gönül kubbesi
Sen ki düş bahçemin papatyası menekşesi
Kaf dağımın karlı tepelerinin kardeleni
Bir sonbahar günü, gel demiştin de gelmiştim hatırlar mısın?
Yirmi sekizinci gün, doksan dokuzun, Kasım ayında,
Hani titrek, ürkek, özlem dolu bir sesle telefonda
Hani yarın gel demiştin gel, mutlaka gel yanıma
Şimdi sen yoksun yanımda, Sanırım olmayacaksın da;
.........gök yüzünde yalnız gezen,
....bir yıldızım ben bu gün...
..işte gam,
işte dert,
işte hüzün..
işte yalnızlık,
Oruç dii bi arhadaşım varıdı bi zamanlar.
Oruç ozanlaa merahlı, şaerlikten de anlar.
Iramazan'a goturdüm bizim koydeki
Iramazan'da sivdalı, kimse gonlündeki?
Oruç’a didim ki; sivda için efkarlı bi şiir yaz.
“Hay” ’dan gelir “Hu” ’ya gideriz
Ev ne ki dünya otel olmuş bize
Rahimden gelir Rahmana gideriz
Dünya ne ki gözden yanılgı olmuş bize.
Bir garip an... geçmiş gelecek şu zaman,
Belki yaşanmış ve yaşanacak... hepsi bir an,
Bit değiğinde biten... ol dediğinde olan,
Malzemesi... gelecekteki her yapının şu an.
Sanki aynada yansımalara aldanmışız...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!