Yağmur yağarken bulutların arasından görünen güneş aldatmasın sizi, uykusunun arasında su içmeye kalkmış belli ki…
Su derinliğine seninle göz göze gelince kavuşmuş
Ve artık rengini bulmuş deniz.
Ne sapım ne çöpüm ne de çekirdeğim var benim
Kimse korkmasın koparmaktan
Ve çekinmesin yemekten, tüketmekten beni
Her durakta koridor tarafı değişen
Çift kişilik bir koltuğun
Pencere kenarında kaldı benim sevinçlerim.
Annem anlatırmış hep:
Hüznün sevgiye vekalet ettiği bir mevsimde doğmuşum ben
Ne zamandır gecelere mahkum içim,
Güneş mi kayboldu, yoksa sen mi gittin benden?
Özlem, sonu olmayan bir öykü gibi beni anlatıyor yokluğunun hecelerinde.
Her satırında her noktasında sen varsın sayfa sayfa...
Aşk bir kireçlenmedir vücudun her zerresinde
Ne zaman yaşansa dayanılmaz ağrılar yaşatır...
Kısa fakat çok çok derin anlamları gizleyen erişilmez hisler