GÖLGESİNDEN CÜMLE DAMLAYAN KIZ
Asya'nın Işıkla Yazdığı Hikâyesi
Ne zaman okula gitmesem, okulun camları buğulanır, tebeşirler susar, defterler yapraklarını kapatır sanırdım. Sanırdım da değil… Emin olurdum! Çünkü benim olmadığım bir sınıf, sobasız bir kış gibiydi; üşürdük hep birlikte.
Ama konuşmazdım. Sadece yazardım. Sessiz bir öğrenciydim; defterimle dertleşen, kalemiyle kahkaha atan, noktalarda durup iç çeken... Sonra öğretmenim bir gün yazımı okudu. Göz ucuyla bana baktı ve dedi ki:
— Asya, senin cümlelerin kulağımla değil, kalbimle duyuluyor.
İşte o an anladım; cümle dediğin şey sadece kelime değil, ruhun kıvırtmasıymış. Cümlelerim gerdan kıvırmaya başladı. Harfler, kalem ucunda halay çekti. İlk şiirim panoya asıldığında, sınıf gururdan üç santim uzadı. Öğretmenim "Sen yazdıkça okulun duvarları genişliyor," dedi.
[Ve sonra KIVI geldi. Kıvı ne mi? Beş duyuyu alır, gönül kıyısından geçirir, gözyaşının kenarında kurutur, sonra satıra serer. Sınıfta öğrendiğim matematik gibi değil; hissetmekle başlar, yazmakla devrim olur. Yazdıklarım artık sırf yazı değil, sınıfa serilmiş umut halısıydı.
r keresinde yazdığım metni arkadaşlarım gözyaşıyla okudu ama sonunda gülmeye başladılar. Çünkü içime mizah da sızmıştı. "Senin yazılar gül ağlatıyor," dedi biri. Biri dedi ki "Okula gelmesen cümlelerin eksik, kantin bile tatsız." O gün karar verdim: cümlelerimi kantine bile yazacağım!
Sınıf artık sessiz değil. Cümlelerimle konuştuk, şiirle barıştık. Yazı defterim değil, koca bir okul oldu. Ve sonra yarışmalar geldi. Basında çıkan ilk haber:
“Bir Öğrenci Karanlığa Cümle Yaktı.”
Liseye ulaştığında bu yazılar, orada da filizlendi. Anadolu'nun rüzgârı oldular.
Ben, her satırda biraz büyüdüm. Her noktada bir çocuk daha yazmaya başladı. Şimdi biliyorum ki bir kalem yeter: Doğru kalpteyse, Anadolu bile parlar.
Kayıt Tarihi : 11.7.2025 21:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!