Seni bana getiren tesadüfü
Saklarım koynumda
Birdenbire gelişiveren
Büyüyüp gökyüzüne kafa tutan
Serpilen çırılçıplak güzelliğiyle
Hissettiren en derinleri dahi
Sarmaş dolaş uyku
Bitmeyen özlem
Tatlı tenin
Fısıldanış gibi serseri mayın
Pusu kurmuş tuzak
Öfkeyle ölmenin
Söylemekte olduğum her şey bense eğer,
Sen bana baktıysan ve hava loşsa,
Sustuklarım kimler?
Gördüğüm her şey gerçekse eğer,
Sen üşümüşsen ve vakit çok geçse
Hayallerim mi sahte?
Nereye diye sormaksızın
Ardı arkası kesilmeyen güvensizliğimi
Görmezden gelmeye çalışarak
Biraz büyük adımlar da olsa benim için
Kimine göre küçük olduğu besbelli olan
Bu devirde kaldı mı böyle diye düşünecek
Avazım çıktığı kadar bağırdım bu gece
Sessizliği bazı kulakları çınlattı
Kimilerinin içi sıkıldı
Kimileri umursamadı
Bana çok değer veren bir tanıdık
Pek umursamıyordu
İnanmadım geleceğine
Bir gün çıkıp da karşıma
Böyle güleceğine
İnanmazdım
Bir savaştan sonra böyle sevineceğime
Dur diyemem ki durmanı istemiyorum
Ölümü beklemektense
Göze alıp geride bırakacaklarımı
Kıyıyorum kendi canıma
İster kaçmak de ister korkaklık
Bu bir intihar notu
Ben adım atmama bile engel olan
Kaybolduk sanal bir evrende
O kadar hiç ki
Hiçlik bile değil
Adı henüz konulmamış
Her duygunun içindeyiz
Yürüyoruz ancak yolumuz dar
En büyük zulümdü
İçteki zindana kapanmak
Ben mi aptaldım bu kadar
İnsanlar mı çaresizdi
Bilmiyorum
Soran olursa
İşte bu adamların hepsi
Fiziksel temasın
Mümkün olma ihtimalinden doğan
Her türlü sözel iletişimi zevkle karşılar
İçlerinde büyüttükleri
İnanılmaz içgüdüsel dürtüler
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!