Ellerim kan kokuyor.
Kan.
Düşlerimde kan var.
Günlerim olmuş bir talan.
Her yerimde kan var..
Bir masa; üstünde cansız bir beden,
uzanmış sere serpe..
Bir güneş doğuyor; çok erken.
Sızıyor tılsımlı ışığı
açık kalmış pencereden.
Bir kadın, bakıyor ölüye çok boş.
Duymak seni ölesiye;
ölesiye çıldırmak öylece..
Belki bir kaldırımda
insanlar içinde.
Belki boş bir odada
Allah'la yüz yüze..
Dolamışlar boynuma gizli hançeri,
Nefes almak zor,
Nefes almak imkansız.
Ne bir adım ileri,
Ne bir adım geri.
Bu geceler ağır, insafsız.
olur bazen,
naparsan yap gerçekleri görmekten alıkoyamaz seni zaman.
olur bazen,
çarparsın başını duvarlara;
duyarsızlaşmak için mücadele verirsin.
olur bazen,
savrulurdu gece.
kimsesizliğinde bir sokağın..
masallardan kaçmış periler saklanacak yer arardı;
dalgın şehir ağaçlarının arasında.
ışıklar sönerdi bir bir.
bir kedi fısıldardı yalnızlığı
Ne zaman ki çıplaklığı düştü gözlerinin içime,
o zaman buldum kendimi parıldayan bir kar tanesinde.
Devrilmişliğin verdiği sızıyı hissettim tenimin her köşesinde
ve ondan önceydi hissedişim rüzgarla bir olup
savrulmanın verdiği tatlı endişeyi.
Tutulmuştum, tutunmuştum.
Ne zaman ki
çıplaklığı düştü gözlerinin içime;
o zaman buldum kendimi parıldayan bir kar tanesinde.
Devrilmişliğin verdiği sızıyı hissettim her köşesinde
ve ondan önceydi hissedişim
rüzgarla bir olup savrulmanın verdiği tatlı endişeyi.
Sen ben ve bir kedi,
oturmuşuz masa başında
savrulan zamanın gidişine aldırmadan
demleniyoruz çay misali...
Yaslıyoruz başımızı her akşamüstü
birbirimizin omzuna.
Mahremdi her şey.
Bir kelebeğin anlattığı kadardı hayat.
Bakılmazdı yüzlere; kızaran sevgilinin gül teni olsa da o çehre...
Mahremdi her şey.
Kaçan yıldızları anlatmak, sevda şiirleri yazmak,
belki de bilimin altından girip üstünden çıkmak...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!