Sevgili kardeşim İsmail gökçe
Merhaba demişsin bu gün gönlünce
Anlaşılan ilham gelmiş gizlice
Yürekten geleni yazalım biraz
Havadis sormuşsun bizim buradan
Değerli kardeşim can dostum benim
Mektubum gecikti biraz tembelim
Kalemim geç kalsa unutmaz kalbim
Bizim dikenimiz dost ele batmaz
Yine yakmış seni memleket hali
Gönül eğlemedik gençlik çağında
Şarabı bilmeden üzüm bağında
Renkleri erittik gök kuşağında
Sırra talip olduk gerçek dururken
Yolu zor seçmişiz engelli yokuş
Ne olmuş yani
Ismarlama bela,sarmış dört yanı
Unutturmuş,mezalimi yunanı
Nice evlatların,akıyor kanı
Sanki sahibi yok, yol geçen hanı
Eritip de gelmişiz köpük köpük zamanı
Yaşamak dediğimiz bir sigara dumanı
Gülizarın bağrında zakkumlara eyvallah
Mevsiminde açmayan sümbül yaralar beni
Feryadı gök yüzüne varıyorsa eyvallah
Baykuşun gölgesinde bülbül yaralar beni
Yürekleri pas tutmuş sahte dosta eyvallah
Üçü birden işgal etmiş bedeni
Bir o yana bir bu yana savurur
Bu arada yitirmişim ben 'Ben'i
Akıl ezer gönül 'Ben'i kavurur
Bazen gönül çıkar emir tahtına
Kimin işi düşse başından savar.
Çok bilmiş geçinir davar mı davar.
Arzın merkezinde sanki kendi var.
Tevazudan eser yoktur özünde
İt gibi dolaşır kudret dizinde
Yak Beni
Bir bulut olayım mavi göklerde
Sen rüzgarım ol da es savur beni.
Bir kum tanesiyim kızgın çöllerde.
Sen güneşim ol da yak kavur beni.
Bir kuşun kanadında sakladım düşlerimi
Uçtuğu yere kadar götürsün
Zor değildi taşımak onun için
Ne bayır var ne yokuş
Ama uçurmadı düşlerimi..
Düşlediğim yere bile götürmedi..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!