gözlerine kaç geceyi sürme çekmişsin
gözlerine
kameri güzeylerdeşems kılan
tabiri imkansız rüyaların aynası yüreğin
yüreğin kaç yüreğin bileğinde gezinir
sen kaç rıhtımlı körfezsin
anılar, yaralar, çöküşler ve duymak
suskularınahengindenörülen mübarek besteni
tren sirenlerinde sesin
hüzne selam etmiş kumsallarda doğmuşsun
alımlı valsler
narin esanslarellerin
ellerin kaç bileğin yüreğinde birleşir
sen kaç körfezli rıhtımsın
göklerinin bağrı kristal döşeli
öpülmemiş yüzleri öpülmemiş avuçlarına değdiren
çığlık çığlığa çığlar gözlerin
gözleri birbirine bağlayan bakışlarda kurulmuşsun
hislerin sislerinde
sarsılmaz divanın
sılan; pencereler önünde tenha yusuftutan nasihatleri
neylerin rebablarla
feleklerde kesiştiği dalgalarda durulmuşsun
harabe şatolarda nefesin
baştan ayağa bataklığa saplı masum mücevherlerin
felaha çekildiği çöllerden geçmişsin
okyanusların bağrında duran kimsesiz bir çöl gibi
kalbe elveda etmiş
akıllarda solmuşsun
sen kaç rıhtımlı kaç körfezli rüzgarsın
hep seni aradım Kudüs’ün viran surlarında
merhametindi şavkıyan Diyarbekir hisarında
şimdi fukara bir ömrünkitabe aralığında
çatlar aynanın özündeki ayna
kaynar yaranınközündeki yara
sen kaç rüzgarlı tufansın
sen kaç tufanlı kıyamet
sen kaç kıyametli mahşer
kaç mehşerli cehennem
kaç cehennemli cennetsin
eti kemik geçmiyor şu yürek saati
o ruhu özleyen milyar can
sen kimbilir şimdi hangi
ne doğmaz bir ölüm sevmek çilesi
Bilal Yavuz ŞiirleriKayıt Tarihi : 13.10.2020 14:02:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!