Aşkın deryasına düşersen eğer
Kenara çıkmaya sal bulamazsın
Aşkın açısı çok tatlıymış meğer
Aşktan daha tatlı bal bulamazsın
Aşkın çaresini doktor bilemez
Akan göz yaşını kimse silemez
Eşin dostun bile seni dinlemez
İçini dökecek dil bulamazsın
Alıpta basın gidesin gelir
Mecnûn olup çöle düşesin gelir
Aşkın ateşinde pişesin gelir
Yanarsın bitersin kül bulamazsın
Özlemin Hasretin var icindedir
Nere gitsen senin yâr icindedir
Bülbül gibi âh-u zâr icindedir
Velâkin konmaya dal bulamazsın
Dünyadan hayattan bak beziyorsun
Yemeden içmeden tok geziyorsun
Neyin var deseler çok kızıyorsun
Seni anlayacak kul bulamazsın
Bu nasıl ateştir bu nasıl firâk
Hiç kimse anlamaz herkeste merak
Bırak sen yemeyi içmeyi bırak
Konuşmaya bile hâl bulamazsın
Yaşadığın her şey gönlünde kalır
Çok şey gönle gelir dilinde kalır
Her neye el atşan elinde kalır
Yâre götürecek gül bulamazsın
Bir cigara birde çay arkadaşın
Bu nasıl bir sevda oy arkadaşım
Kimleri delirtti say arkadaşım
Akıllı bir aşık kul bulamazsın
Bülbül gibi feryad dallarda hergün
Bayılır kalırsın kollarda bir gün
Sendeler düşersin yollarda bir gün
Tutup kaldıracak el bulamazsın
Nail gibi hayallerde yaşarsın
Ferhad olup yüce dağlar aşarsın
Kerem gibi düz yollarda şaşarsın
Basın alıp gidecek il bulamazsın
Kayıt Tarihi : 19.9.2017 14:11:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!