Geceleri kopar, gönüllerde fırtınalar,
Yelkovan akrebi sensiz geceye kovalar,
Işıl gözlerden yaşlar mütemadiyen akar,
Sensizliğin acısı titretir uzaklardan...
Aşkın büyüsü denir, sevginin gerçeğine,
Girilmez ki canım sevginin derinliğine,
Aşkı can parçasıyla gece gündüz yaşarken,
Sevgilinin sözleri duyulur dudaklardan...
Aşkın cazibesi saklı kalmasın kalplerde,
Gönüller boşuna sevda matemi tutmasın,
Aşkın iksiriyle tanışsın zevkle bedenler,
Cennetin ışıltısı gelsin yüce ruhlardan...
Değmesin, aşk mabudeme başka kulun eli,
Ömür geçse de, bitmez bu sevdanın bedeli,
Ödemek kolay değil, aramızda canlar var,
Hasretin damlası dökülür o yanaklardan...
Alınyazısı deyip geçilir, çoğu zaman,
Yansan da, kavrulsan da, hiç değiştiremezsin.
Mahşere dek sürecek denir, dillerde her an,
Vuslatın uğultusu çınlar o kulaklardan...
Kaderimse çekerim denir, geçiştirilir.
Gönüllerde, umut çiçekleri soldurulur.
Başka bahara saklanır, bir kaçış sanılır.
Anıların sancısı, çıkar elbet ahlardan...
Bir daha yaşadıkça hayır denilmeyecek,
Sevgi dünyası hazırlanır, engin düşlerde.
Gönül bahçesinde diz çökülüp, yalvarılır,
Göz yaşların sel olur, gider hatıralardan...
Ne umutlar besler, can verir gibi seversin,
Canandan Mecnun olup, muradını istersin.
Leyla olur kalpler, hasretin kemeri takılır,
Sevdanın efsane olduğu o duvarlardan...
Mevla’nın verdiğini yaşamazsa gönüller,
Mevlana’da feyizle sema yapsa da eller.
Yunus dergahında kırk yıl sabır da çekseler,
Ahiretin kararı silinmez vicdanlardan...
Ulu cami çeşmesinden yeminle içildi,
Canana varınca, sözler boğaza dizildi,
Mahşere dek çekilecekler, alna yazıldı,
Umudun kısmet dendiği, kara yazgılardan...
Her şeyin en güzeli, hayırlı olanıdır.
Sarmaşık bile, güle aşık olup dolanır.
Bir ot kadar arzulu olamıyorsa kalpler,
Yaşananların aynısı, çalar şarkılardan...
Sevgiler yaşanmazsa, kalbe kıvılcım düşer,
Tatlı huzur hayali, gözyaşlarıyla söner,
Yürekte yaşatmak için yeminler edilir,
Bedenin bitişiyle, serpilir topraklardan...
Kullar hakkını, ne kadar da helal etseler,
Viran olmuş gülistana, rahmet de serpseler,
Sırat köprüsünde, hesabı sorulur elbet,
Ruhların merhametiyle kurtulur haklardan...
23.06.2003 Ankara
Kayıt Tarihi : 31.3.2004 11:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

İzninle bende Ulu Cami şiirimi...
Ulu Cami
Avlusuna girdim abdest alınca,
Sinem çalkalandı seher vaktinde.
Bakıştık imamla melek gülünce,
Gece dalgalandı seher vaktinde.
Sandım Emir Sultan ön safta durmuş,
Alnında seccade Mekke’yi görmüş,
Nice kahramanlar burda can vermiş,
Ruhum çalkalandı seher vaktinde.
Kimler geldi geçti kimler secdede,
Aklım firar etti gitti ecdada,
Seni anlatamaz şiir ve kıta,
Devlet belgelendi seher vaktinde.
İlk namazı kıldı Molla Fenari,
Somuncu ilk imam erlerin erleri,
Üftade müezzin Bilaldir piri,
Bursa hatmelendi seher vaktinde.
Süleyman Çelebi nurlu imamı,
Yıldırım Beyazıt, Emir Sultanı,
Hızır da uğrarmış şahittir cami,
Tevhid sergilendi seher vaktinde,
Ulu cami konuş! Konuş tarihten,
Gidelim tarihe ruhunla gel sen,
Ah Ulu Cami Ah! Derdimi bilsen,
Yaşlar halkalandı seher vaktinde.
Sen ulusun ulu! Duruşun ulu,
Öttürdün bülbülü güldürdün gülü,
Osmanlı sendedir ihtişam dolu
Ömer duygulandı seher vaktinde
04 08 2005 Bursa
Sarmaşık bile, güle aşık olup dolanır.
Bir ot kadar arzulu olamıyorsa kalpler,
Yaşananların aynısı, çalar şarkılardan... '
....hayırlısı..! çok güzel..elinize sağlık.
sevgi ve saygıyla
hasan basri kale
TÜM YORUMLAR (3)