I
yaşamak çoğu zaman dikenli bir gömlek gibi dar gelir
ama yine de sabahın soğuğunda ayağa kalkıp işe gitmek gerekir
üç kuruş kazanacaksın
elektriği yatıracaksın
suyu ödeyeceksin
doğalgazı unutmayacaksın
marketin köşesinden bayat ekmeği alacaksın
hayat dediğin çoğu kez
aşkın külleri üzerine düşen makbuzların
fişlerin
kuyruklarda bekleyen suskun insanların gölgesidir
II
aşk acısıyla boya yapılamaz
çünkü kalpte açılan çatlakları
hiçbir badana gizleyemez
dolap taşınmaz
çünkü önce kalp taşır yükü
o kalp ki çoktan ezilmiş
çoktan yorgun
oturursun bir koridora
pembeden bozma fayanslara
sigara dumanıyla kirlenmiş daracık bir göğe
yakarsın bir sigara
sonra bir tane daha
her nefeste yalnızlık koyulaşır
kül yılların üstüne serpilmiş beyaz bir kefen gibi düşer
III
ve insan ister istemez ipliğini söker geçmişin
ilk buluşma
birlikte yenilen pizza
iftarın açıldığı vakit
maviye çalan saçlar
cam gibi gözler
bir gülüş ki hem kırılgan hem keskin
unutmak istersin
ama unutmak kalbi kendi içinden sökmektir
hatıra sadece bir anı değildir
kalbin bir odasıdır
o odayı yıkmak
insanın kendi varlığını yıkmasıdır
IV
ve işte o an gelir
ölüm girer aklın ucuna
ama bağırarak değil
sessiz bir göl gibi
ne güneş açar
ne yağmur iner
sadece fırtına öncesi ağır bir hava
o hava bir battaniye gibi örtülür üzerine
çünkü aşk çoğul değildir
aşk daima tekildir
bir kalp diğerine denk düşmedi mi
aşk intihar eder
sen kalırsın geriye
bir elde sönmüş sigara
diğer elde geçmişin
ve hayat yine akar
faturalar iş ekmek
ama bilirsin
görünmez bir ağırlık çöker kalbine
ne ölümün adı vardır
ne o ağırlığın
ne de yaşamın
Kayıt Tarihi : 18.8.2025 14:03:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!