İçimdeki tezatlarla açılıyorum,
Varmayı istediğim o meçhul mutluluğun,
Olup olmadığını bile bilemediğim, limanına doğru...
Hicran gayesidir belki de,
Viraneleşmiş umutlarımdan sıyrılıp,
Sonsuzluğa vuslattır, bu yolculuğum...
Nerede olduğunu bilemediğim,
Ütopik dünyama yelken açışımdır, bu gidişim.
Minik bir serçenin, o ürkek yüreği ile
Görkemli maviliklere, zifiri karanlıklara, sonsuzluğa...
Koynundaki yıkık dökük, yalnızlık kokan,
Kursakta kalan hayallere inat,
Tüm hayat doluluğuyla kanat çırpması
Ve süzülmesi misali,
Gidiyorum...
Şimdiye kadar yol kat edemediğim hayallerime doğru,
İnsanın, hep yerinde saydığına kanaat getirmesi,
Ne kadar da elem verici.
Hâlbuki yenilgi, hazmedilemeyecek kadar katı bir gerçektir...
Daha ne kadar yaşanmaya değer ki,
Hayal kırıklıkları ile örülü bir hayat?
Hele sığınacak limansa,
Bu yalancı kuruntular...
Bilmiyorum bu gidişim neye...
Kendimden neler bıraktığımı,
Kendimle neler götürdüğümü bilemeden,
Birçok şeyi bilmediğim gibi.
Bilmediklerimin yüreğimde yarattığı acı gibi...
Hayallerimin soğuk ve hüzünlü olduğu ise,
Tek bildiklerim...
Sonra,"yan" diyor bu bildiklerim,
Sadece "yan."
Yalnızlığından uçacak kadar yok takatin,
Dur ve yan.
Ve anladım ki,
Aşk, durmadan yanmakmış...
Kayıt Tarihi : 13.4.2013 16:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!