/denizlerden dağlara çıkalım sırılsıklam, tut elimden sevdiğim
beraber doğmuştuk ya bir şafak vaktinde..., işte öyle/
belki Karadeniz’in dalgalarıdır fırtınamın kürekleri, bilmiyorum
yıllanmış ege mahzenlerinde şarapla kol-kola, öyle dolaşıyorum.
isabet almamış kaçak korkularımı, bırakıp güneyin sarı sıcağında
atlayarak mayın tarlalarından,
Dağların dorukları dumanlı olur
Geriye dönmez savaşçılar...
Fırtınayla yıkanmıştır ömürleri
Karla yıkanmıştır yüzleri...
Bu yüzden asla vedalaşmaz
Devamını Oku
Geriye dönmez savaşçılar...
Fırtınayla yıkanmıştır ömürleri
Karla yıkanmıştır yüzleri...
Bu yüzden asla vedalaşmaz