Gönül senin ile gel konuşalım
Türlü cefaların bana bu senin
Darılma sözüme hal danışalım
Güzeller uğrunda çıkacak canın
Ey gönül kendini yüksek gözetme
Geçti bahar geldi yazın
Turnam senin sunam senin
Sinemi deler avazın
Turnam senin sunam senin
Avcın benim kıymam cana
Geçti bahar geldi yazın
Turnam senin sunam senin
Sinemi deler avazın
Turnam senin sunam senin
Tara turnam tellerini
Dünya bir dolap ki durmadan döner
İçimde çeşitli plana ne den
Herkes bir maksatla serpilir süner
Kuyruğu kınalı yalana ne den
Düz ovadan sarpa çekme yolunu
Gözyaşları gibi ulu dağlardan
Enginden engine çağlayan sular
Derin derin derelerden dönerek
Arayıp aslını ağlayan sular
Çağlayarak o bahçeden o bağa
Gel ey aşık bu bir esrar-ı Hak'tır
Erenlerin yolu söz ile değil
Muhabbet bir ekin ekip yeşertmek
Oğlan uşak mahbub kız ile değil
Kuş misali bir çeşmeye konarsın
Güzel seni sarmak için
Yürüdü gönlüm yürüdü
Yar uğrunda ölmek için
Varıdı gönlüm varıdı
Seni sevmem umum gibi
Medet mürvet deyip kapına geldim
İsteğim dileğim ver Hacı Bektaş
İndim eşiğine yüzümü sürdüm
Kusurum günahım var Hacı Bektaş
Kul olanın elbet olur kusuru
Sarsılmaz Halkevi sağlam temeli
Işık tutar halka yorulmaz eli
Halka hizmet kuruluşu emeli
Atatürk sesi var Halkevlerinde
Halkevleri umum halkın malıdır
Doğru bakıp görenlere
Halkın evi Hakkın evi
Hüsnüniyet olanlara
Halkın evi Hakkın evi
Bu varlığı böyle gördüm
Büyük bir hüzünle ve büyük bir gururla okudum Aşık Veysel Şatıroğlu' nun hayatını. Değerini hâlâ canlı tutan ve gelecek nesillere de örnek olacak ender şairlerimizin, ozanlarımızın önderi bana göre. Saygıyla anıyor, devri daim olsun diyorum.
Aşık Veysel: Görmeyen Gözüyle Halkı Gösteren, Sazıyla Direnişi Türküleyen Ozan
Aşık Veysel,
gözleri görmezdi ama sazı,
yüreği gördüğü kadar akçeli ve yalanlı sistemi de göğüsledi.
“Uzun İnce Bir Yoldayım” derken,
bu yol yalnız bir hayat değil;
muhalif bir ömrün yürek ...
Aşık Veysel aşıklar aşığı ozanlar ozanıdır. Sadece ozan değil yüce bir ermiştir, erendir.