Ya Hakk, bize hakkından hak,
Dervişin selamından hak,
Selamın kelamından hak,
Kelamın kaleminden hak,
Kalemin aliminden hak,
Alimin iliminden hak,
Ben bir kulum,
Yarabbi işte önünde çulum,
Doldur diye bekler,
Hem garibim, hem ulum,
Başüstüne zulüm,
Seninle yeşerir halim,
Bak bağ, bahçe gösterene,
Nefes alacakmış diyemiyor,
Derviş saklamaz hırkasını,
Nasılsa herkes giyemiyor,
Dişsiz sanıyorlar garibi,
Yokluktan yiyemiyor,
Bize güzel gelen, derdim kaderdir,
Onun sahibi var, senden istemem,
Şu gençlikten eden, bitmez kederdir,
Seni der dermanı benden istemem,
Biz aşığız güzel, sorsan ne için,
Güneşe veda etmem lazım,
Isınırsam serinlemek isterim,
Esmemen lazım rüzgar,
Üşürsem ısınmak isterim,
Hem niye yağıyor yağmurlar,
Ne zormuş hayat ve ağır,
İnsan korkuyor bilse de yıkılmaz,
Ne zor değil mi İbrahim ateş,
Halbuki Rabbinden izinsiz yakılmaz,
Ayaklar yerde, yerler tuzak,
Ben yoksam korkma ben takılmaz,
Beni vuracakmış, dedim dur orda,
Rabbininim izin aldıysa olur,
Garib gönül derman soruyor yarda,
Şu başın dizinde, kaldıysa olur.
Yağmurlar yağdı,
Gönlüm kurak dağdı,
Hamza daha sağdı,
Mertlik bahçesi bağdı,
Yunus dedi yalnız değildim,
Rabbim beni iyilerle saydı,
Ne de sağlam yaşadın kırılmadan,
Gerçi son yarayı, almasam keşke,
Güzel kız gözlerine sarılmadan,
Serseri eceli bulmasam keşke.
Sana demişlerdi, ne var ey derviş,
İşte ne kadar çok olmuş olaydı,
Garibim derdimi bilmesin kimse,
O şeytana söylemek ne kolaydı,
İki cihanda da gülmesin kimse,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!