Gök gürledi yağmur yağdı
Seller beni aldı gitti
Başım taştan taşa değdi
Yollar beni aldı gitti.
Pirler geldi bâde verdi
Canım dostum o fil değil faredir
Uzaklardan atışına aldırma
İnan içi dışı bütün karadır
Kar üstünde yatışına aldırma
Anlıyorum utanacak yüzü yok
Nerden gelip hangi yana giders
Aldın mı pirinden izin İsmeti
Şeyda bülbül gibi feryat edersin
Al bakalım ele sazın İsmeti.
İsmeti
Pirlerin elinden bir dolu içtim
Rüyada yüzünü gördüm sevdiğim
Aşkına düşeli kendimden geçtim
Seni ucan kuştan sordum sevdiğim.
İsmeti
Çiçeğe el değse kopmuş oluyor
Dikenler de kış içinde bitiyor.
Gül yaprağı yel değmeden soluyor
Çalılarda taş içinde bitiyor
Söylerim nefsime olmaz terbiye
Lâzım oldu istedim tuz
Bu şehirde bir kapıda
Karşıladı kibarca kız
Bu şehirde bir kapıda.
Uzaklarda askerdeyim
Yolcuyum ben yollardayım
Yitiğimi bulmak için.
Çok garip bir hallerdeyim
Gönül dersi almak için.
Divane der doktor bize
Sözlerinde durmaz oldu hainler
Avrupa bunuyor Bosnalı gardaş.
Perde arkasında sinsi oyunlar
Dolaplar dönüyor Bosnalı gardaş
Tarih neler söyler ipret alana
Yaralı yerinden vurma kimseye
Çekmeyen kaldımı çile dünyada
Acı haberleri verme kimseye
Değme o dertli güle dünyada
Çiğdem' i çiçeği gülleri göster
Nurdan sonra yaratılan ne idi
Âşık isen haydi cevap ver bana
İlk maddeden var edilen idi
Âşık isen haydi cevap ver bana.
Kim idi pirimiz saz çalan usta
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!