Ovada bitişen sümbüller gibi
Sardı dört yanımı har Ali Ali
Yavrusun yitirmiş bülbüller gibi
Aldı şu gönlümü zar Ali Ali
Kaldı dertli gönlüm virane gibi
Mürşit huzurunda ayini Cem'de
Sakiler badeyi sunar hu deyi
Şakıyan bülbüller bağı gülşende
Gülün çevresine konar hu deyi
Muhabbet ehlidir başların tacı
Girdabı dert oldum ben bu aşk ile
Beni hicran ile doldurdun zalım
Sen halım bilmezsen yadlar ne bile
Gonca güllerim soldurdun zalım
Akar gözyaşlarım benzer sellere
Bir vakti seherde seyran eyledim
Bir mahitabana erdim bu sabah
Gönül hanesinde mehman eyledim
Yüzüm damenine sürdüm bu sabah
Arif olan bilir aşkın halini
Gücenme sevdiğim açma arayı
Bir gün geleceğim illerinize
Işıklansın gönlünüzün sarayı
Hoyratlar değmesin güllerinize
Bülbül şakımazdı senin yanında
İçtim erenler demini
Ruhum uyandı uyandı
Gördüm kırkların Cemini
Nura boyandı boyandı
Evvel sofu eşler geldi
Girdim dost bağına seyran eyledim
İki gonca bitmiş dalın üstünde
Laleler sümbüller boynunu eğmiş
Bülbüller ötüşür gülün üstünde
Dalgaları gelir sere yanaşır
Ey nazlı sevdiğim mestane gözlüm
Ne müşkül haldeyim bil insaf eyle
Şahin kırdı kanadımı kolumu
Bunaldım çöllerde gel insaf eyle
Bu aşkın ateşi gizli tendedir
Kainatın aynasıyım
Madem ki ben bir insanım
Hakkın varlık deryasıyım
Madem ki ben bir insanım
İnsan hakta hak insanda
Ey nazlı sevdiğim mestane gözlüm
Ne müşkül haldeyim bil insaf eyle
Şahin kırdı kanadımı kolumu
Bunaldım çöllerde gel insaf eyle
Bu aşkın ateşi gizli tendedir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!