Hele bakın hele yar mıdır gelen
Bağlanıp soysuza var mıdır gülen
Bie sevda dolanır durur başımda
Derdime dermanı var mıdır bilen
Bilinmez ellere gelin vermişler
uynaıp kendine gelmeli insan
yüzyıllarca böyle gitmez saltanat
kanlar aktı oluk oluk göllere
yüzyıllarca böyle gitmez saltanat
bir koltukta asırlarca oturmak
Şu Karlı dağları aşsam da gelsem
Dost gibi bakmayı çok görür müsün
Eski günler gibi yüzüne gülsem
Elimi tutmayı çok görür müsün
Siyah zülfünde yel olsam savrulsam
Derdimi kurtlara kuşlara diyem
Halden bilmez dostun hoşuna gelir
Soysuz akçe verse derdi alamaz
Gariban kulların başına gelir
Nazlı yardan ayrı düştü yolumuz
Bir serap gibisin sevda çölünde
Susuzluğum gözlerinde gizlidir
Aşkına düşeli lâl oldu dilim
Suskunluğum sözlerinde gizlidir
Paslanan gönlüme çiçekler ektin
Yine hinzir bakisini taktin yuzune
Hangisi sensin hangisi soyle bana yar
Hic mi vicdan ugramiyor senin ozune
Hangisi sensin hangisi soyle bana yar
(Nakarat)
Umurumda değil artık varlığın
Yeni yar bulmuşsun hayırlı olsun
Yanına kar kalsın boş güzelliğin
Yeni yar bulmuşsun hayırlı olsun
Uğurlar olsun hiç arkana bakma
İkibin sekizin Ekim ayları
Kriz geldi sardı şehri köyleri
Kurudu nehirler hem de çayları
Tezgahtan selamı kesen kesene
Bıçak kemikleri kırdı gidiyor
Şu yalan dünyanın dönüşüne bak
Bir metre kefene kadarmis hepsi
Garip sinesinin yanışına bak
Bir metre kefene kadarmis hepsi
Soğudu kış gibi içimde düşler
Bir hasret çekerim düşman başına
Kendimi kaybettim arar dururum
Zalım doktor nerde gönül eylersin
Derdimin dermanın arar dururum
Garip aç yatıyor üşür kış günü



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!