Kör olası gözlerinin yangın yağızları
düşmüyor kağıtlara
Kördüğüm yollar bak paramparça
Geçmeye kenar kalmamış uçurum yanlarında
Kör olası Aşk düşmüyor ki dillere
Yıkılmıyor ki gönül duvarları yüreğinin üstüne...
gözlerin,
ahşap bir bina
eskitme her yer
açsan, perişanlığının kalıntıları
kapatsan, yer yer dökülecek sanki...
Gözlerinde gecelerin esrarı
Birde su katılmamış efkarı var
Sen uykusuz!
Kaç mevsim geçti bilir misin
Kaç çiçek soldu ve tekrar can buldu
Sen yokken
Yüzdürdüğüm gemilerimde bulamadığım yön
sisli gecelerde kaybolmuş yıldız
kuruttuğum çiçeklerin ardından
yapraklarını tutamadığım gül
incinmiş kanatlarını saramadığım
Yüreğim kalbinin gölgelenmiş surlarında
Koşarken takıldı ayaklarım
Sarmaşık dallarına
Dolandım çözülemedim
Ses getirmez çağrılarını duyamadım
Uzanamadım seslenişlerine
Sevdanın rengini çalmışlar
Sormaz mısın kim diye
Elimizde kalmış şu kuru güller
Gelmez mi cana dile
Ey canım, cananım
Nereye götüreceğiz biz içimizi
Bir şiir
şiir olduğu için
diğer şiirden özür diler
habersiz şiir çaldığı için
ve ödünç bir gecede
birkaç şarkı
Temmuzun kızıyım ben
güneşin gözlerinden doğmuşum
denizin derinliklerinden gelmişim
saçlarım uzun bir yol
yürümüşüm dünyaya doğru
ayaklarımda deniz sularının
Durulurmu bu şehrin amansız, dar sokaklarında
durulurmu gönlümün küfe dönmüş yanlarında
ne bir tren sesi istasyonda, ne bir vapur ıslığı limanlarda
ne bir gelen var havaalanına, ne uğrayan terminallere
yani anlaşılan artık duraklara kimse uğramıyor
herkes terk etmiş buraları
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!