Arz-ı hâl Şiiri - Murat Çakıroğlu 2

Murat Çakıroğlu 2
276

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Arz-ı hâl

Ârz-ı -hâlim var İlâhi sığmaz oldu sadrıma
Pecmurde lisan-i gönlüm kifayetsiz şadıma
Fezkuruni ezkurkum hitabınla yâd oldum
İnkârı muğayyer kıl; Şükr'ü ver lisânıma

Semalara cezb_oldu şanının bir hecesi
Zikre düştü tenzihle hem gündüzü gecesi
Sırrı SÜBHAN'ım dedi, Kelâmın mucizesi
İdraki muzaffer kıl; Fikr-i istimdadıma

'Ol dersin oluverir 'la mümkündür olmamak
Matlubuna hulustur senden ayrı kalmamak
Muradımdır Cemâl'in hürmetine yanmamak
Rahmetini gani kıl cürmüme günahıma

Evvel Allah lafzının kudreti şanı için
ZülCelali Vel İkram isminin hakkı için
Sibgatullah zikrinin esrar-ı lutf'u için
Selamını kadim kıl her iki cihânıma

Ya İlâhi ver aşkını sadr'ımı sadık eyle
Umulmadık vakitte rızanı bulduk eyle
Takva ile ihlâsda Elif gibi dik eyle
Masivayı ırak kıl zikrime imanıma

Müraacatım sanadır es semi'ul müteâl
Münacatıma zâhir cümle tercümeihâl
Bu Nihâi kuluna eyle izzeti İkbal
Zelil eyleme YA RAB ezeli düşmanıma

Murat Çakıroğlu

Murat Çakıroğlu 2
Kayıt Tarihi : 16.11.2022 09:53:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Cihat Şahin
    Cihat Şahin

    Mana yüklü güzel ve akıcı şiirinizin "aşk"la ilgili ifadeniz haricindeki tüm beyanlarınıza can-ı gönülden katılıyor ve amin diyorum Murat kardeşim. Zira, "Aşk" tabiri ne Kur'an'da ne de sahih hadislerde geçen bir tabir değil, ehl-i bid'a tarafından sonradan ihdas edilmiş, fıtrata, akla, idrake, dine, diyanete uymayan ucube bir tabirdir ve manası da, sarmaşık bitkisinin kendisine payandalık yapan ağaçlara yaptığı gibi- muhatabını severken boğup öldürmek demektir. Kur'an'da ve hadislerde geçen tabir, "Hub" ve "Muhabbet" tabirleridir.

    Hayırlı çalışmalar dilerim.

    Cevap Yaz
    Murat Çakıroğlu

    Manâ'yı bulmuş olmanıza bende canı gönülden sevindim efendim. Fıtrat, akıl, din, kısmına bende gayet özen göstermeye dikkat etmekteyim. Lakin (diyanet) kısmında epeyce düşünmek lüzumunu görenlerden olduğumu bilmenizi isterim. Emevi ve emevi sevici güruhun din ve dini tahribatları hakkında ne denli bir zarar verdiklerini kabullenmiş birisiyim. Biz aşk sözcüğünü şiirlerimiz de kullanırken TÜRK DİL KURUMU öngörüsüne dayanarak kullanıyoruz. Elbette Kur'an'ı Kerim'de ayeti kerimeler de aşk sözcüğüne denk gelinmemiş olması bizimde bunu ikrar ediyor olmamızın bizi kelime-i küfre yahut dalalet içine düşmüş olduğumuzun göstergesi yada delili olamaz. Bizim dilimize Arapçadan geçen sözcüklerin içinde muhabbet de aynı manâ ve kavramı almaktadır. Biz aşk sözcüğünü yazarken bizim dilimizde anlaşılır idrak edilir algılanır biçimde olan sevginin yoğunlaşmış halini dile getirerek yazıyoruz. Elbette sizinde değindiğiniz kısmı sözcük kökeni hakkında arapça da ve Farsça da manâ edilen hususları da bilmekteyiz. Bid'at ve dalalet mevzusun da ise daha dikkatli olmamız gereken nice nice zararların var olduğunu dikkatinize sunarak aşkın yahut aşk sözcüğünün diğer yersizliklerden daha saf daha masum daha yakınlık içerdiğini anlamanızı rica ediyorum selam ve saygılarımla huzurla kalınız...

TÜM YORUMLAR (1)

Murat Çakıroğlu 2