Artık gidebilirsin…
seni sonsuza kadar azad ediyorum.
Bugün senden kalan her şeyi topladım.
Başımın üstünde taşıdığım hatrını,
Tozlu ceketinin cebinde kalan ihmalini,
Değer diye sunduğun o çürümüş ilgini,
Seninle birlikte azat ediyorum.
Yaşattığın kısacık mutlulukları buruşturup,
Yazılamayan bir şiir gibi çöpe atıyorum.
Sen fark etmeden,
Benim kendimle verdiğim savaşlar,
Hep yenilgiye uğradı.
Yaklaştıkça bir adım geri çıktın.
Sandım ki tek taraflı bir çaba,
Aramızdaki mesafeyi kapatır,
Aslında uçurumlar açarmış.
Artık gidebilirsin…
içime sığdıramadığım bu sevdayı,
Bağrımdan sökerek çıkarıyorum.
Maviyi de çıkardım gökkuşağımın renklerinden,
Bana mutluluğu reva görmeyen o yüreğe,
Bu mavilik de fazlaydı zaten.
Yerlerde sürüklediğim gururum beni affeder mi bilmiyorum.
Sadece kalan son kıvılcımın da sönmesine üzülüyorum.
Nefes alırken aşkınla kavuran o ateş,
Artık üşütüyor içimi.
Sığındığım ne varsa üzerime cam gibi kırılıyor.
Artık gidebilirsin..
Seni azat ediyorum.
Bugünü unutmak için,
Geçmişimi de silmem gerektiğini biliyorum.
Gözlerinin baktığı boşluğu varlığımla doldurmak, benim kendime yaptığım acı bir ihanetti.
Sabırla sıktığım dişlerimden helallik istiyorum.
Göğüs kafesimde çırpınan kuşları da,
Özür bıraktım yeni sevdalara.
Şimdi izninle bıraktığın dağınıklığı toplayıp,
İnatçı bir leke gibi senden arındırıp,
Kalbimi yıkamam gerek.
Artık gidebilirsin…
Seni azat ediyorum..
Kayıt Tarihi : 19.11.2025 03:56:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




ışık hüzmesine,
kapandı
kapı…
eşikte
yalnız
ikisi
ikiziyle,
diz dize
dizelerde…
fısıldaşarak,
yalın ayak baş kabak,
kapladı
serap
yüzünü,
çölleşen
kalbini,
kederli
kum
tanelerinden
sakınarak…,
açtı
kafesini
tutsak;
kırptı
kanatlarını,
sığındı
yorgun
hurma
ağacına,
uyudu
kaçak,
oruçlu
kollarında…,
vuruldu
kilit,
kenetlendi
göz,
sustu
şiir;
kalın
bordo
perde
çekildi
kat kat…,
denize
saçıldı
altın
pullu
balıklar,
kuytuya
ağardı
gün…,
kapandı
kapı…,
eşikte
yalnız;
kızıl
saçlı
kanayan
diz/e…,
kalbinde,
dilsiz
ışık
hüzmesi...,
ah;
ki giderken ben de,
içine
bükülen
çiçek gibi
küserim…,
göz kapağıma göz
....... değmesin o an…,
serpilsin yüreğime,
...................... köz…;
aralık göğüs kafesimin
........................ kapısı,
..........içerime kar yağıyor…,
ah;
sonsuzluk gibi,
sonsuza kadar…,
...........................sus zamanı,
....kendini kırıştıran kumaşla kaplı,
.......................................kalbim…,
solgun,
aşkı aşındırmış sevmekten bitkin…,
..........................yasıma el sürmeyesin,
........................ufalansın ellerinde gönlüm,
...............................üzgünüm,
unut zamanı
afet aşk…,
ah,
eksiksiz
siz
dediniz ki
aralık kapı
içeri gel…,
ılık
hatta sıcak
atacak hiç durmadan
kalp
alıp başını gidemez ötelere
orda;
verecek neyi vardı sanki
aşkından başka,
kalbinde patlayan volkan lavları ve
uzaklaşan ayak izlerimiz…,
ah;
yani demem o ki kütük, yazdıkların şiir filan değil... neyse,
TÜM YORUMLAR (1)