Gülüşlerimizin saklambaç oynadığı sokakları
Rüzgar geziyor şimdi ıslıklayıp acıyla
Kuru yapraklar savrulur ordan oraya,
kanun kaçakları gibi,
gizlenmek için bir tenhaya..
Uçuşan müsvette kağıtlarda,
hangi hesaplar kaldı kimbilir
Temize çekilmemiş, kaç hikaye,
kaç harab olmuş alınyazısı
Temizlik işçilerini bekliyor sokaklar
Süpürüp giderler artık bütün bu kargaşayı
Tellerde takılı kalmış uçurtmasından
bir türlü vazgeçemeyen çocuğun,
hüsranla evine dönerken
Dökülüverdi sokağa gözyaşı..
Yabancısı oldum büsbütün, sahiplendiğim derin acıların..
Ayna da başka bir adam var şimdi,
tuhaf, bitkin ve alacaklarından vazgeçmiş.
Yüreğimdeki alçıyı imzalattım bütün dostlarıma.
Bu şehir de dost falan yok anladım
Acının ortağı olmuyor
Kendi kendime yaşadım
Nereye gidilir ki bu saatten sonra,
Bütün trenler kaçmış çoktan
Kepenkler kapanmış sokak kedilerinin yüzüne
Aldırma diyebilmek isterdim, boşvermek en iyisi
Hep elimden gelenin fazlasını yapmaktan, defalarca ters düştüm benliğime
Tüfeğim, postalım, palaskam
Ve üzerime zimmetli miğferim
Ağır geliyor artık bedenime
Tanınmaz hale getirdi bu savaş beni
İçimdeki cesetleri çiğneyerek dönüyorum evime..
Bir hüzün mevsimi kuşatmış, kırk yaşımı
Sağ kaldığıma sevinmeliyim belki de.
Savaşların kazananı yok anladım
Hüsrandan başka bir şey geçmiyor eline
Bütün apoletlerimi söküp atarak
Bıraktım kendimi usulca,
Hiçliklerin dehlizine..
Kürşat Sungur
Kayıt Tarihi : 7.4.2023 00:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Rüzgar geziyor şimdi ıslıklayıp acıyla
TÜM YORUMLAR (1)