sakla zamanı incir yaprağının ardına
sakın gelme bir daha pişmanlık ağacının altına
hangi tepeye çıkarsan çık
hangi kuyuya inersen in
beni göremeyeceksin artık
bakma hiç ceylanın deli sadakatine
bekleme ağustos böceğini zemheri gecesine
kurumuş çınarı suluyorsun sen
gündüz gözüyle gece seçilmez
sezemediğindeyim ben artık
bin yılda bir gelirim sabristan’dan
geçmem hiçbir kabristan’dan
arama beni tanıdık yüzler sofrasında
hiç kimse bilmez
sonsuzluk aşığıyım ben artık
Kayıt Tarihi : 22.11.2015 23:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!