Sene ikibin dört ve yer siirt..
fen bilgisi öğrencileriydik çeşit çeşit...
hepsini anlatmaya yeterse vakit...
anlatayım size sigarama verirseniz kibrit...
SESİGÜZEL ali bahisle geçinir..
Dünya sahiden yalan mı?
yoksa bizemi hep yalancı tarafı denk geldi bilmiyorum..
ama sen yitirme umudunu..
gelecek güzellikler getirecektir hayatımıza...
bir gün iki tarafı özgürlüğe akan mezopotamyanın
cennet bahçelerinde yürüyeceğiz hep birlikte...
her gün bir yenisini ekliyorum kabuk tutmaz yaralarıma...
ve ne zaman yaralarımdan sıyrılıp çıksam yolculuklara...
seni yüzüme tükürüyor hayat...
sen...
kanadıkça tatlılaşan....
sen...
Dışarda yine KARanlık...
tepemde güzelliğini bulutlarda saklayan ay...
ve yürekte bilinmeyene duylan özlem...
yaşamak bu(mu) dur....
belki...
Vakti geldi yolculukların...
Şimdi al dilinin demirini...
Başlasın okyanusa yolculuğumuz...
Çocukluğunu anlat bana,
Acını...
Hüznünü...
Bir kitap okudum....bir şiir yazdım...
bir şiir yazdım....bir kitap okudum...
bir şiir yaz(ıl) dım...seni buldum...
sonra sen konustun ben yazdım...
ben yazdım sen konustun....
sen konusurken ben YAZdım...
Dümdüz bir yolda daracık bir köşeye sıkıştınız mı hiç_?
yada engelsiz engellere takıldınız mı_?
pervasızca koçmak varken...
süründünüz mü hiç yerlerde?
güneş aydınlatırken dünyayı karanlıklarda kaldınız mı?
mırıldanmayın öyle ''ne oldu yaw'' diye..
''Nerden başladı bu kesik dans'' bilmiyorum...
vücudumda kesecek bir yerde kalamdı artık...
şimdi soluğum kesiliyor...
soluğumu kesiyor senin,alışık olduğum bir şehrin....
alışık olduğum bir sokağında,
hiç alışık olmadığım bir edayla,
Göz...
Gez...
Arpacık...
Yiv..
Set..
Ama yoktu onun önünde bir set...



-
Arjin Miraz
Tüm Yorumlarbilmem...