Ben geldim anne.
Bir demet gül de getirmedim,
Küçücük bir hediye de...
Sevgilerimle geldim anne sevgilerimle...
Ayrılık acısıyla, sevinç gözyaşıyla geldim.
Gözün aydın olsun
Gidiyorum işte
Benden,beni görmekten nefret ediyosun
Biliyorum
Bunu bildiğim için
Erken gidiyorum
Karanlık bir gecede
Karanlık bir yolda
Ya da odanda
Yalnız kalırsan eğer
Beni düşün olur mu
Ne zaman yalnızlığını hissedersen
Bitmedi umudum hala yerinde
Kül gibi savruldum seher yelinde
Bir güzel sevdim de gurbet elinde
Sevilmedim onun için ağlarım
Böyle biter imiş aşkların sonu
Kuşlar ayrılıp gider yuvasından
Böyle başlar ayrılıklar
Bazen bir yaprak ki rüzgarda savrulan
Böyle başlar ayrılıklar
Kavuşma ümidi silinmese de yüreklerden
Düşündükçe nice karlı dağları
Anam aklıma gelir ağlarım.
Hatırlarım eski hatıraları
Anam aklıma gelir ağlarım.
Çağlayan suları, o pınarları
Mahzun bir duruşu var şimdi Ayasofya’nın.
Lal olmuş biri gibi karşımızda duruyor.
Heybetini gizleyen bir sultan edasında
Göğe feryad figanlar ve ağıtlar yolluyor...
Kutlu bir mabet iken kutsiyeti kaybolmuş
Bu şehrin akşamları
Boğuyor beni
Ilgıt ılgıt esen yeller
Ilık ılık aktıkça ciğerlerime
Sensizlik doluyor içime.
Kocaman bi yara
Bilen kim talihi; ak mı kara mı?
Hayır mı, şer midir, yaptıklarımız?
Taptığımız şeyler şöhret mi şan mı?
Kurtarır mı bizi taptıklarımız?
Ervahı ezelde yazılmış böyle
Kara sevda döküldü başımdan aşağı
Birikti altında ayaklarımın.
Ayaklarım
Çakılı kaldı olduğu yerde.
Prangalar vurulmuş gibi
Kocaman çiviler çakılmış gibi.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!