gözünden gönlüne aktı gitti ömrüm benim
zarar etti ölümlerim, firariyim harabeden
dilinden dillere düştü gitti aslım benim
talan etti zülüflerin, bihaberim zaferinden
canın aldı sultanımın, saltanatım çöktü gitti
keder etmez,
sevgisi hicabında, gazabında küflenenler..
meydan bulunca yalanı yorganına denk
hani kestirip atan aşklar
gönyemin eksenine dik düştü bu saatte,
kıyafetimin kopçasına takılan ismim gibi cisimler
yar, can, ömür, kapı, kin, yağmur,
sedir, tabut, un, gül, şehzade,
gök, ecel, demir...
başın gövdesi cahil midir?
cehalet midir celladın yaptığı...
dilim can söz ile
arar ilden ile
ya dost bulur kendine
ya o ki düşman olur
yaram açar yaban gülde
düşman ölür, gül kurur
günün bir gecesi birde iki hecesi var
senin bir cesedin birde....
aslında bu cinayeti çözen
neden cesaret edildiği...
kimse sıradan sanmasın denildiği
öğrenildi...
değil mi dalgaların altlarında ezilen vakitlerdeydik
bir an utandık yüzümüzden ve o sulardan silindik
öyle seneler çiğnendi ki kendi cevherimizden
sabah oldu gün doğmadı penceremizden
ünlü caddeler boyunca şarkı söylermişim
mezarlıklarda düşermişim bin derde
sahilde üşürmüşüm
amma
artık
kazanmak için
bir lanet
sayki tükenen bir bedende
hızla çürüyorum
kaşlarını dök
kapaklansın yüzün gözlerine
vicdan çıkmaz bir oyun
çok geçti bu mihraba sereserpe adım attığının üzerine
yıllar eskidi uçkursuz külleri ısmarlamayalı
nerde bir kenar mahalle varsa orda biz
hey deli devran başına kına sürmeyeli
şeref tel örgü ördü
ve sevince bayram seyran,
dokunma artık bana, kirlenmişim işte
dur deme, çatlıyor, eriyor, bitiyorum
dua, yakardım ağladım binlercesinde
ben isyandayım, konuş deme, susuyorum
sonra dönerim sana, ben böyleyim işte
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!