geç mi kaldın yaşama
yaradı mı çok düşünme
beynin çıkıyor gibi kafadan
üretmez boş akıl aydını
ellerin mi titriyor yeniden
korkarım yaşlanmaktan
ruhsuz bir et olmaktan
bastonla yürümekten
güneşi tam görememekten
kaybolan anılar solan yüzler
Bir gün fırtına Türk’ün alnına değecek
Yıldırımlar düşecek mazinin üzerine
Karanlık duvar duvar çökecek
Yeni bir od yanacak kalbimizde
Uyanacak yer gök titreyerek
ölmek
kurtulmak mıdır bu yalnızlıktan
kaybetmek midir kutsal nefesi
yaşantım bir armağan mı
bir yaptırım mı düşünceme
uykusuz geçen gecelerin
o bir deniz
ben bilmem yüzmeyi
o bir betik
ben okuyamam ki
o bir düş
benim kapanmaz gözüm
evet uyanamam istediğim saatte
ve uyuyamam uykum geldiği an
koklayamam dilediğim çiçeği
göremem cenneti hayattayken
pranga yok bacağımda ama
özgür de değilim pek ala
Gerekmez bana yıldızlar
Gözlerin yanımdayken
Ne kadar zor seni bulmak
Kalbin benim için atarken
Gözlerin miydi yoksa kalbin mi
Gözyaşlarını yerinde tutan
Sensin ki bırakmayan elimi
Beni ateşinden çekip alan
Alev almaz gönül neye yarar
sev diyorum
sevmem diyor
gözleri engelliyor görmemi
ruhu çiğniyor bedenimi
otur diyorum konuşalım
ne sen gel diyor
yine aynı sokak aynı kaldırım taşı
yine aynı rüzgar savrulur aşkın saçı
yıllar geçmiş aradan ne çok değişmişiz
ama gözler aynı durur sanki hiç bitmemişiz
bu son sarılışın teninde kalan izim




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!