Uyku tutmayınca yüzümü sana döndüm
gece karanlığında
simsiyah olan gözlerin çakılı kaldı
büyüsünü çözemediğim
maviye baktığında
denize çalan
kahve çekirdeği kıskandıran
hala anlamadım
başka dilin şiiri sandım
elimi tutmadığında hislerim duvara döndü
Duvar yumruklamaktan kemik attı
aklıma
geçerken uğradığında
titreyen
düğümlenen
mide ile boğaz arasında
elim kadar bir yumru oluşurdu
şimdi
sızı kaldı
bir türkü gibi
sürekli titreyen kalp telleri
döndüm yüzümü sana uyku tutmayınca
yıllardır bitmeyen
kredi borcu gibi hasretin
sen yoluna gittin
ben
karavana kurşun gibi
çakıldım yerime
altmış yaşından sonra
kafana sopayla vurulmuş
kafatası yüz yirmi yerinden dağılmış gibi
aklım şimdi
çoğaldıkça
ayna çatlaklarım
her birinden suretini izledim
bilindik bir kahvecide oturup
masamda kahve bardakları biriktirdim
herkesin arkasını döndüğü
çok kalabalıklaşmadığında
denizi görürdüm
sen olsan
deniz kenarı olsun derdin
seninle
en iyi yerlere otururduk
şimdi
uçağın penceresizi
otobüsün çocuk tekmesi
iyi kötü
seninle yaşanmış ve yaşanmamışlıkların gürültüsü
senide uyku tutmayınca
yüzünü bana dön istedim
Kayıt Tarihi : 6.4.2023 16:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!