Ne İzmir, Ne İstanbul,
Ne damak tadı kaldı ne de sarhoşluğum,
Mavi güzergah üzerinde uçsuz bucaksız gidiyorum arkadaş!
Yorulmuş bir baykuş sanki
Keskin hatları bitmiş bir vücut,
Gelmesi beklenen bir bulut gibiysen
Yağmurların senden önce vardı bana
Avuçlarımda damlaların
Rüzgarlar getirmedi
Duyguların sürükledi
Hafif bir vahşilik duygusu geliyor
Dalgalar şaidim,
Cennetin çaldığı günahtan beter
Soğuk gecelerin kaderindeki gibi
Artık kimseyle dans edemeyeceğim.
Bir kadın kokusunu sinmek için bir kadını tanımak gerekir ama,
Bir kadını tanımak içinse sevgi ve nefreti tam anlamıyla ve aynı anda açıklayabilmek gerekir.
Gözlerini çizdim mavi denizlere
Kahkahını çizdim esen rüzgara
Ayın şavkından koparıp dudağını çizdim
Nefesini çizdim yıldızların sıcaklığında
Tamamladım seni,tamamladım nokta nokta
Sevdanı çizdim tanrının yüreğinde kopardığım aşkla.
Seni kıskanmamak mümkün mü ?
Gözlerim ufuklarda,
Ama kalbim yeryüzünde
Daha dün çocuktuk
Şimdi ise sen Kadın ben de Adam oldum.
Çarpan o küçük kalbin
Bir minik kuş misali
Hissetmek seni içimde
Yaşanabilinecek en büyük sevgi
Hayla inanmak istiyor musun?
Bana bak;
Biliyorsun ki gözlerim senin yansıman
Ne bakışların, ne de gözlerin maviye boyanamaz.
Çünkü dibindeki zaten karanlık.
Mutluluk nerede ?
Nerede ?
Dilendim, ve aşk yaptım
Mutlu olmayı bekliyordum
Şarkılar yazdım ve çocuklar yaptım
En iyisini yapmaya çalıştım
Sen buğday tenlim
Kalbimin deniz sesi
Şu sakin konserin ritmi
Sen buğday tenlim
Benim en pahalı mücevherim




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!