Bir akşam ezanında başladı yokluğun,
ufukta kan rengine döndü bütün dualar,
taş gibi çöktü yokluğun alnıma,
sanki doğduğumdan beri aradığım ses,
kendi içimde yankılandı,
"anne" dedim —
gökyüzü ağladı.
Saç tellerini avuçlarımda saklarken çocukken,
hiç bilmezdim,
bir gün o saçların bir mezar taşı gibi susacağını.
Gözlerin...
ben o gözleri ne zaman kaybettim?
Küçükken mi?
Yoksa büyüdüğüm gün mü sana yabancılaştım?
Ben, bir türlü büyüyemeyen çocuk kaldım aslında,
sadece ceketimin cebinde eski bir oyuncakla,
ve hiç bitmeyen bir pişmanlıkla.
Anne,
senin suskunluğun bile şifaydı.
Bir öpüşünle yırtardım karanlıkları,
şimdi kim ısıtır bu ıssız gövdemi?
Hangi rüzgâr adını getirecek kulağıma,
hangi yağmur ağlayacak yerime?
Gözlerin kapalı şimdi,
rüyalarında belki hâlâ beni arıyorsun,
belki hâlâ,
üşüdün mü diye örtüyorsun yorganı üstüme.
Ben ise uyuyamıyorum anne,
senin yokluğunla soğuyor her gece.
Öyle ağır bir eksiksin ki içimde,
ne dua taşıyor,
ne zaman.
Öyle bir yer açtın ki ruhumda,
hiçbir tebessüm kapatmıyor o çatlağı.
Anne,
senin dizlerinde unuttum insan olmayı.
Şimdi sokaklarda arıyorum merhameti,
hiçbir şehir senin kadar kucaklamıyor beni.
Sen gittin.
Dünyanın rengi soldu.
İncinmiş bir kelebek gibi savruluyorum,
bir çiçek gibi susuzum şimdi,
ve içimdeki her şarkı yarım,
her dua eksik.
Ah, annem...
bir tek senin ellerindi bu kirli dünyayı temizleyen,
bir tek senin nefesindi yaralarımı hafifleten,
bir tek senin adındı gözyaşı dökmeyen.
Şimdi her adımda daha çok yoruluyorum,
ve her duada daha çok kayboluyorum.
Sana sarılamadan geçen her gün,
bir kurak mevsim gibi,
bir eksik bayram gibi,
bir yarım şarkı gibi.
Senin olmadığın her şey,
biraz eksik, biraz acı,
çokça anlamsız, anne.
Anne...
ben büyümedim.
Büyüyemedim.
Senin avuçlarında unuttum zamanı.
Şimdi kimse uyandıramıyor beni.
Şimdi kimse "geçer" diyemiyor o eski sıcaklıkla.
Senin sessizliğin bile bir şarkıydı bana,
şimdi her sessizlik,
bir ölüm gibi üstüme çöküyor.
Ah annem,
bir gün yeniden buluşacağız.
Ve o zaman,
hiç büyümemiş olacağım.
Sen de hiç yaşlanmamış.
Ben dizlerine başımı koyacağım,
sen saçlarımı okşayacaksın.
Ve dünya,
ilk defa tam olacak o zaman.
Eksiksiz.
Kayıpsız.
Susuz.
Kırgınsız.
Anne...
ben sensiz,
bir gün bile tamam olamadım.
Ben sensiz,
hiç insan olamadım.
Kayıt Tarihi : 1.8.2025 02:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!